ŞEYH SAİT İSYANI

Asker dönüşü yine Siirt İl’i emrine öğretmen olarak verildim.

Asker öncesi, Batman İl’i çekirdeği olan İLOH nahiyesinde çalışmıştım.

Zamanın valisi Turgut Başkaya ve de Niğdeli olan Milli Eğitim Müdürü beni iyi tanıyorlardı.

Atama emrim Siirt’e varınca ismim hatırlanmış ve bu defa.

Kozluk ilçesine verilmiştim.

Bir yatak bir yorgan denk yapıp Bor’a ve oradan da trenle Batman’ın bir ötesinde Garzan istasyonunda indim.

At ve katırlar geleni gideni taşırdı.

Ben de katır sırtında 8 saat yolculuktan sonra Kozluk’a vasıl oldum.

Okul yok, öğrenci yok,

Bir de üstelik melefanmüşriten, Şelma köylerine imece usulü yapılan okullar yarım kalmış.

Oraya koş buraya koş tek başıma geceyi gündüze katıp,

Garzan tren istasyonundan katır sırtında kapı, pencere, kiremit taşımamız,

Yarım kalmış okulların elini yüzünü doğrultmamız kolay olmadı.

Bu defa öğretmeni bırak, eğitmeni bile bulup okulları açamadık.

İlçe merkezi desen halk çan çalacaklar diye okula hiç de sıcak bakmıyorlardı.

Benim nesil bu şartlar altında ne zahmetlere katlandı.

Bir bakıma danayı benim nesil güttü.

Hakı başkaları aldı.

Çok partili seçim 14 Mayıs 1950 de yapıldı.

Aradan 6 ay geçti. Bir de baktım ki ege bölgesinden yüzlerce hane göçmen geldi.

Hepsi de batılı giysili, Güzel Türkçe konuşuyorlar.

Görgülü insanlardı.

Jandarma Yüzbaşısı Hüsamettin Timuçin’e sordum...

Bu neyin nesi dedim.

14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde Demokrat Parti Genel af çıkardı.

1936 Sason isyanında 62 köy halkı batıya sürgüne gönderilmiş.

Aftan yararlanıp geri döndüler dedi.

Gelenler gitmişler dağın başında köylere.

Buralarda yaşanmaz diyerek çoğu geldikleri yere geri döndüler.

Boşaltılan 62 köy yasak bölge idi.

Bir canlı kul görüldü mü vur emri çıkmıştı.

Şeyh Sait’in başlattığı isyan Atatürk’ün yüksek dehası ile böyle söndürüldü.

Nur içinde yatsın

Kalın sağlıcakla...