SOSYAL YARDIM

Eskiden bu kış gününde,

Mahallenin muteber insanları,

Manda arabası peşlerinde,  

Kapı kapı dolaşırlardı.

Yakacağı, unu, bulguru kalmamış mahalle fakirine,

Bilhassa yetimleri ile iki göz dam evlerde,

Kaderine terkedilmiş analara yardım toplanırdı.

Herkesin gönlünden ne koparsa,

Tas tas un, bulgur ya da bakliyat,

Yorgan, yastığa varıncıya dek o fakir, yoksul kalmış aileye bir araba dolusu ihtiyaç malzemesi toplanır evine teslim edilirdi.

Üç gün sonra başka bir fakir aileye,

Derken çalışamayan hastalara,

Şu kış kıyamette ayakkabısız okula giden çocuklara insan eli uzanırdı.

Diyeceğim şu ki;

Komşusu aç yatanın gözüne uyku girmeyen varlıklı aileler, Allah’ın en sevgili kulu olalım diye hayır ve hasenatta yarış ederlerdi.

Dahası var...

Hiç bir aile ve şahıs ben dardayım diye ağlayıp sızlamazdı.

Komşu, komşunun halinden muhakkak anlardı.

Gelelim şimdilere...

Muhtar hele bir fakir ilmühaberi vermesinde bak,

Bir dahaki seçime oy alabilirmi.

Buradan hareketle 30 bin haneli Aksaray’da, 15 bin aile kömür alırsa,

Hazreti Ömer’in adaletinden zerresini bulabilir miyiz?

Geldiler bana...

Üzerlerinde gayrimenkul yok ama,

Dört oğul bir de baba,

Kamyon kamyon bakliyat, meyve, sebze, evleri dolum dolum dolu,

Bir yandan geliyor bir yandan gidiyor.

Onlarca inek sağılıyor. Her sabah yüzlerce kilo süt satılıyor.

Her gün semt pazarlarında hazır ve nazırlar.

Komşuları gözü önünde çuval çuval kömür yardımı yapılırsa,

Haklı olarak haset ve fesat hortlamaz mı?

Daha başka nice desteklemelerle,

Devlet malı ulufe gibi çar çur ediliyor.

Böylesi seçim rantı her iktidarın eli böğründe kaldığı halde,

Bir türlü bırakılamıyor.

Hani, bir deli bir kuyuya bir taş atar.

Kırk akıllı çıkaramaz

işte öyle.

Nice, çok çok zenginlerimiz yaşlılık aylığı alıyor.

Ne veren utanıyor,

Ne de alan.

Toprağı olan zaten zengin.

Kiraya, yada ortağına veriyor.

Bir öyle kazanıyor.

Toprak parası alınıyor, bir de öyle kazanıyor.

Mahsulü ekip biçene, alın teri dökene zırnık koklatılmıyor.

Bu adalet mi?

Bana göre sosyal yardımlar halkı beleşe ve tembelliğe alıştırdı.

Bu savurganlık bir havuzda toplanmalı,

İş ve aş üreten yatırımlara yönlendirilmeli.

Kalın sağlıcakla...