SUUU YANDI BİR UCU

Musluklardan akan su bazı bazı gömük kokuyor değil mi?

Barajda su azalınca kokuda meydana geliyor.

Dibinin tortusu akmaya başlıyor.

Allah göstermesin bir salgın hastalık kapımızı çalabilir. İyi ki modern bir arıtma tesisi var da görevliler her gün kontrolünü yapıyorlar. Fakat şehrin suyu konusunda

Kaç defa yazdım...

Şehrin su sorunu vardır diye.

Su sorununu çözenin heykeli dikilecek diye,

Zor iş diye üstüne giden olmadı.

Helvadere’de boşa akan kaynak sular bir yana.

Oracığa yakın olan Çeltek köyü sınırları içinde camız gövdesi gibi kaynak suları bize bakıyor.

Bir zamanlar bu işten anlayan DSİ elemanlarına sordum.

O kaynak suların önüne bir bent yapılması halinde suyun yükseleceği ve cazibe ile rahatça şehre getirilebileceği sinyalini verdiler.

Elektrik enerjisi gibi masrafa da ihtiyaç kalmadan su şehre gelebilir dendi.

70 yıl evvel Aksaray’ın merkez nüfusu on bindi. Ekecik dağlarından toprak künk ile içme suyu getirilmiş yalnız sokak çeşmelerinden akıtılmıştı.

1950’den sonra rahmetli Ahmet Kadıoğlu’nun reisliğinde Helvadere suyu şehir şebekesinden akıtıldı.

Bu da yetmedi.

Aksaray merkez nüfusu 120 bin

Ahmet Er reis iken barajdan su alınması cihetine gidildi. 

Bunca zaman musluklarımızdan baraj suyu aktı. Arıtma kurularak kontrol altına alınmaya çalışıldı.

Fakat zamanla muhtelif yerlerden köylerin kirli suları su arklarına karıştı.

Uluırmak yatağı oluştu.

Sulama amaçlı baraj yapıldı.

Yapıldı da, baraja gelen sular köylerin kirli sularını da beraber getirdi.

Barajda su kalmayınca dibinin balçık gömük şehir su şebekesi ile buluştu.

Helvadere ve Çeltek köyünden temiz kaynak suları şehir şebekesi beslensin diye çok söyledik çok yazdık. Bir engel var ki yapılamadı.

Kalın sağlıcakla...