TAŞ PLAK
20 Şubat 2023, Pazartesi 09:37Aksaray’da tek eczacı, rahmetli Vasıf Otyam vardı.
Lise karşında Hacı Hasanlı Mahallesi girişinde.
Ozan apartmanının yerinde iki katlı kerpiç bir ev vardı.
Eczacı Vasıf Bey bu evde otururdu.
Evin avlusunda kocaman bir dut ağacı altında kurulu köşkte halı yastıklara yaslanırdı evin halkı.
Honuraf denilen elle kurmalı gramofon da taş plak döndükçe.
Deve başı kadar büyücek hopörler şarkı ve türkülerle gecenin karanlığını yırtardı.
Eczacı Vasıf Bey kafayı buldukça, zilleri takar 130 kiloluk göbeği ile Asena’yı aratmazdı.
Vasıf Bey şen bir adamdı.
Çok da merhametli ve hayırseverdi.
O zaman ilaçlar dibek işi idi.
Böylesi ambalajlı ilaç nerede.
Dozajını verdiği ilacı tarifi üzere içti mi hasta,
Üç günde ayağa kalkardı.
Fakir fukaradan katiyen para almazdı.
Oğulları Nedim, Nusret ve Fikret Otyam hayattalar.
Çok nazik ve kibar arkadaşlar. Allah ömürlerini uzun etsin.
İki de kızı vardı.
Onlar da hanım hanımcıktı.
Vasıf Bey’in hanımı esmer Araptı.
Ancak, o zamanın İstanbul Hanımefendisinden de asaletli idi.
Ben 70 yıl evvelinin o zamanını yaşadım.
Halk, ince hastalık denilen tüberküloz.
Satlıcan denilen zatürre
Ve de sıtmadan kırılırdı.
Kırk yıl evvel antibiyotik ilaçlar keşfedildi de.
Vatandaş yataktan kurtuldu.
Hele bir bakın şimdiki Aksaray’a.
Ve de güzel Türkiye’miz de yaşanan sevgili vatandaşlara.
Ne çok rahat ve kendi kendisinin doktoru olduktan gayri.
Tedavisi mümkün ileri bir tıp dünyası mutlu ediyor insanları.
Barışık ve bağışlayıcı olmanın rahatlığını yakalayan halkımıza bu güzel günleri nasip eden Yüce Allah’ımıza şükredelim.
Kalın sağlıcakla...