VALİ
24 Haziran 2024, Pazartesi 09:04VALİ
(Gazetemiz yazı ailesinden eski belediye başkanımız,
Mülkiyeli Hukukçu Rahmetli
Sadi Uluırmak’ın anısına bir şiirini sunuyor,
Yüce Allah’tan nur içinde yatmasını diliyorum.)
VALİ
(1)
Aksaray’in ilk valisi Abdullah Sabri Karter,
Bursa nakiplerinden çok meşhur, soylu bir er.
Mekteb-i Mülkiyeyi başarıyla bitirdi,
Atandığı her kente bir yenilik getirdi.
Adalar kazasinda etmişti Kaymakamlık,
Kırşehir, Elbasan’da yaptı Mutasarrıflık.
Fransızca bilirdi, vakıftı arapçaya,
Edebiyat, felsefe, tarih ve farsçaya.
Milliyetperver şair, alim ve fazıl bir zat,
(Osmanlı Tarihi) yazdı, nazım halinde bizzat
Yaptı beş yıl meb’usluk Meşrutiyet devrinde,
Bursa’yı temsil etti Meb’usan Meclisinde.
Gördü Balkan harbinde halkın ızdırabını,
Üzülerek yazmıştı. O (imdat) kitabını.
İdare mesleğinde çekti binbir meşakkat,
Neler gördü ömründe; ne sıkınntı, ne zahmet?
Kırşehir’de sebepsiz mütekait olundu,
Danıştayda kazanıp mesleğine alındı.
Tam bir insan-ı kamil; sabırlı, halim, selim,
Naturası kuvvetli, soğuğa pek mukavim;
Vilayet Makamında hiç soba yaktırmazdı,
Kış günü ceket giyer, bir palto yaptırmazdı.
Memleketin her yanı O’nun için vatandı,
Bindokuzyüzyirmide Aksaraya atandı.
Üç yıl sonra Aksaray Vilayete kayboldu,
Mutasarrıf Sabri Bey valiliğe nasboldu
Aksaray’da çalıştı, bilinçli bir gayretle,
Zarif lise binasını yaptırdı metanetle.
Bina, idadi olup hizmete girdiğinde,
Herkesin katıldığı küş’at merasiminde;
Veciz nutuk söyleyip halktan yardım sağladı,
Memnun ve mütehassıs, duygulanıp ağladı.
Dokuzyüzyirmidörtte Edirne’ye oldu Vali,
Mersin’de dahi etti başarısı tevali.
Ahiren Danıştayda üye oldu sürekli,
Dokuzyüzotuzbirde yaş haddinden emekli.
Bundan sonra yaşadı rahat bir ömrü hayat.
Yetmişiki yaşında İstanbul’da etti vefat.
Abdullah Sabri Beyi rahmetle yad edelim,
Fatiha okuyarak ruhunu şad edelim.
(Bir misafirim var)
EŞEĞİN DUASI
Kalanlar Mahalleli rahmetli Nasuh Ağa,
Oğlunu çağırtarak son nefeste yanına;
Dedi: (Oğlum, yıllardır değirmenci, tozcuyum,
Amansız hastalıktan ahirete yolcuyum,
Hiç dua alamadım, belki günahım çoktur,
Yırtık koyun kürkünden başka servetim yoktur.
Ancak bir tesellim var; dua aldım ben de hep,
Yük taşıyan merkepler oldular buna sebep!
Nice tozcu yanımdan bedduayla gittiler,
Çuval yüklü eşekler bana dua ettiler.)
Merakla oğlu sordu: (Nasıl olur bu baba?)
Eşekler sana neden dua eder acaba?
Nasuh Ağa dedi ki: (Aksaray’dan gelenler,
Değirmende buğdayı öğütmek isteyenler,
Bir eşeğin sırtına üç kile buğday yükler,
Hem de üstüne biner, eşek onu sürükler,
Yükün ve sahibinin altında kalan merkep,
Ikınarak yürüyüp geri geri gider hep,
Müşteri insafsızdır; batırır hep ımbalı,
Kan içinde kalırdı eşeğin boynu, dalı.
Buğday yüklü müşteri hayvanından inince;
Bir yarenlik bularak benimle lafa dalar,
Hiç haberi olmadan, tozcular buğday çalar.
Buğdaylar öğütülüp yüklenince eşeğe,
Yükü biraz hafifler, kıç atıp döner şehre.
Merkepler dua eder; memnundur hayatından,
Beni kurtaracaklar ahiret gazabından)
Sadi Uluırmak 1979
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.