ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

YÜREĞİM CIZ ETTİ

20 Mart 2024, Çarşamba 08:59

Ulucami ile kütüphüne arasındaki merdivenlerden çıktım.

Baktım ki kütüphane duvarları yıkılmış,

O güzelim bahçesindeki çimen, çiçek, çam  ağaçları kaybolmuş.

Sıra, o tarihi kütüphane yapısının yıkımına dayanmış.

Vallahi yüreğim cız etti.

Göreceksiniz...

Ondan daha güzeli yapılamaz.

Ve hafızam çok eskilere götürdü beni.

1932’de attan indik eşeğe bindik misali,

Aksaray Vilayeti ilçe oldu,

Niğde’ye bağlandık.

Vilayetlik emaresi ne varsa kamyonu dayayıp söküp Niğde’ye taşıdılar.

Sıra, bu bahsettiğim kütüphane bodrumundaki matbaaya geldi.

Makinayı söktüler.

Ne var ne yok kamyona yüklediler.

Bir de baktık ki;

Kapı üzerinden, eski yazı ile

Aksaray vilayet matbaası yazılı,

Taşı sökmek üzere kazmayı bir vurdular.

Göz yaşlarını tutamayan rahmetli Vahap Kabakbaşı hançeri çekip kazmacının üstüne yürüdü.

Papuç pahalı gelince,

Aksaray Vilayet matbaası yazılı yaralı taş yerinde kaldı.

Ben yaştaki eski nesil bunları yaşadı da,

Aksaray’ın kadir kıymeti korunsun istedik. Hatıralarımızla tapularımız gelecek nesillere armağan edilsin.

Bakın bir Zinciriye Medresemiz var.

İslam dünyasının ilk Üniversitesi,

Zamanla sahipsiz ve bakımsız kaldı.

Bir ara mapushane oldu.

Cezaevi şimdiki Us İşhanının yerindeki sarrafın hanına taşınınca,

Zinciriye medresesi gene sahipsiz kaldı.

Zamanın belediye başkanı rahmetli Mehmet Dalkılıç telefon ederek;

Hocam! Fransız ve Türk profesörlerinden 20 kişilik bir grup geldi.

Benim vaktim yok.

Yardımcı olmamı rica etti.

Gittim.

Tanıştık.

Eğri minareye doğru giderken,

Fransız profesör;

Bu köprü çok eski.

Karşısındaki Neşet’in taş evi çok çok yeni.

Bu memlekette amma da hatırlı adamlar varmış.

Diye kınadı.

Neyse ırmak boyundan,

Zinciriye medresesine gittik.

İçerisi pislik içinde,

Moloz yığınları ile doluşdu.

Çocuklar aşık oynuyor,

Berduşlar içmiş içmiş kafayı bulmuş yatıyorlardır.

Utandım.

Türk profesöre fısıldadım.

Kaçtım gittim.

Zamanın milletvekili rahmetli Oğuz Demir Tüzün’e;

Olanları anlattım.

Hem de evi yanındaki bu mezbeleliliği görmüyormusun diye topu ona attım.

Allah razı olsun.

Restore ettirdi.

Müze yapıldı.

Rezaletten kurtulduk.

Şimdi müze yeni binasına taşındı.

Medrese ortada kaldı.

Bakalım ne olacak.

Kalın sağlıcakla...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.