105inci YIL DÖNÜMÜNDE 19 MAYIS’I ANLAMAK (1)
11 Mayıs 2024, Cumartesi 01:03Atatürk’ün Samsun’a çıkarak dört yıl sürecek olan Kurtuluş Savaşını başlatmasının 105. yıl dönümü kutlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu için bir mihenk taşı olan bu tarihi hazırlayan dönemin koşulları ile toplumsal ve siyasi dinamikleri bilmek, 1919'dan bugüne gelen kazanımların anlaşılmasına ışık tutacaktır.
Osmanlı Devleti'ni Birinci Dünya Savaşı'ndaki yenilmiş sayan ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu’nun birçok bölgesi düşman işgaline uğramıştı ve halk bu işgallere karşı direniş gösteriyordu. Galip devletlere gerekli gördükleri yerleri işgal etme hakkı tanıyan Mondros Mütarekesi’nin yedinci maddesi karşısında, Anadolu ve Trakya’da sivil halk tarafından Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri toplanıyordu.
Miralay Kazım Bey önderliğinde, Edebiyat öğretmeni Mustafa Necati Bey, gazeteci Hasan Tahsin gibi vatan sevdalıları bir araya gelerek milli mücadelenin ilk direniş bildirisini yazacak ve el ilanı şeklinde basarak bugünkü İzmir Atatürk Lisesi mektebinin öğrencileri vasıtasıyla dağıtacaklardı.
“Ey Bedbaht Türk!..
Wilson Prensipleri unvan-insaniyet karanesi altında senin hakkın gasp ve namusun hiçe sayılıyor.. Buralarda Rum’un çok olduğu ve Türklerin Yunan’a iltihakını memnuniyetle kabul edeceği söylendi ve bunun neticesi olarak güzel memleket Yunan’a verildi. Şimdi sana soruyoruz:
Rum, senden daha mı çoktur?..
Yunan hakimiyetini kabule taraftar mısın?..
Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık’tadır. Oraya yüzbinlerle toplan. Ve kahir ekseriyetini orada bütün dünyaya göster. İlan ve ispat et. Burada zengin, fakir, alim, cahil yok. Fakat Yunan hakimiyetini istemeyen kütle-i kahire var. Bu sana düşen en büyük vazifedir. Geri kalma. Hüsran ve nekbet faide vermez. Binlerle, yüzbinlerle Maşatlık’a koş ve Heyeti Milliye’nin emrine itaat et…
İmza: İlhakı Red Heyeti Milliyesi..”
Tarih 14 Mayıs 1919’du.. İzmirli Müslüman Türklerin hazırladığı ve Türk Ocağı Matbaası’nda basılarak, Kemeraltı sokak aralarından İzmir’in kadim derinliklerine kadar lise öğrencileri tarafından dağıtılan bu bildiri, artık İzmir’in Yunanistan’a verildiğini net biçimde halkın yaralı vicdanına açıklıyor ve gece karanlığı çöktükten sonra Maşatlık Tepesi’nde, (yani şimdiki Bahribaba Parkı’nın bulunduğu ağaçlıklı eski Yahudi Mezarlığı’nda) işgali red edecek kitlelerin toplanmasını ve çığlıklı protestosunu yükseltmesini istiyordu...Çünkü ertesi sabah denizin ötelerinden donanmalarla gelen Yunan ordusu, karaya çıkacaktı..
Babıali’den, yani Osmanlı yönetiminden gönderilip, İzmir Valiliği’ne (Kambur İzzet Paşa’ya), İzmir Kolordu Komutanlığı’na (Ali Nadir Paşa’ya) ve Belediye Başkanlığı’na (Hacı Hasan Paşa’ya) ulaştırılan sert telgraflar, 15 Mayıs 1919 sabahı körfeze girecek ve karaya çıkacak olan İtilaf Devletleri orduları ile Yunan birliklerine mukavemet edilmemesi ve gayet misafirperverlikle karşılanılması gerektiğini ısrarla tebliğ ediyordu.Yani, Yunan İzmir’e güle oynaya giriyordu.. Ve asla direniş yapılmamalıydı..
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.