15 Temmuz’un üçüncü yılı
12 Temmuz 2019, Cuma 09:06Pazartesi günü 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yılı. Aslında bu günü hatırlamak bile istemiyorum. 36 yıl sonra darbeler bitti derken, inanılmayacak şekilde ülkede yeni bir darbe girişimi şahsen benim içimi sızlattı. Dünyanın nerede ise tamamının gözü üzerimizde olduğundan sürekli ülkemizde bölücü ve hain guruplar üretildiğini artık bilelim, buna göre birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya çalışalım.
15 Temmuz’un en uzun 48 saatinde 251 şehit verdik, 2196 vatandaş ise yaralandı.
Türkiye 15 Temmuz 2016'da tam 36 yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki (FETÖ) mensubu bazı generallerin ve askeri personelin içinde olduğu darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. İhanet girişimi halkın sokağa çıkması ve TSK içindeki çoğunluğun destek vermemesi üzerine akamete uğradı. Bu cunta girişiminin bilançosu ise çok ağır oldu. Türkiye'nin hainlere karşı verdiği 15 Temmuz mücadelesinde 251 kişi şehit oldu, 2196 vatandaş ise yaralandı. Türkiye, darbe girişimi karşısındaki kararlı direnişiyle dış aktörlerin oyununu bozarken İslam dünyası için de bir umut ışığı olduğunu gösterdi.
Ama gelin görün ki, siyasi liderleri sevmemeyi darbeye tercih edenler olduğunu gördük. Bir lideri sevmemek ve istememek ayrı, ülkesini sevip parçalanmadan hür bir şekilde yaşamak ayrıdır.
15 Temmuz akşamı hiçbir şeyden haberim yok, eve geldim. Oğlum dedi ki, “ baba darbe olmuş, asker ülkeye el koymuş” dedi. İnanırmısınız hiç inanmadın şaka yapma dedim. Ama televizyonu açtım gerçekten darbe girişimi olmuş.
Sonra baktım Sayın Cumhurbaşkanı telefon görüntüsü ile sokağa çıkmamızı istiyordu. Tabi aynı saatte bizde çocuklarla beraber sokağa çıktık. Bir anda hükumet meydanı birden ana baba gününe döndü. 30 Gün meydanda nöbet tuttuk.
Beyler neden Avrupa ülkelerinde darbe girişimi olmuyor da, orta doğuda oluyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Avrupa'da yaşayan insanlar bizden daha mı akıllılar? Fransa'da günlerdir yeşil yelekliler sokaklarda eylem yaptılar, darbe mi oldu?
Bizim aklımız bu kadar kısa mı da hemen darbeyi kabulleneceğiz. Artık darbe zamanı geçmiştir, milletin uyanamadığı ve iletişimi olmadığı bir dönemde darbe yapabiliyorlardı. Artık darbe dönemi bitmiştir, bunu kimse kabul etmez.
Siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun artık her kesim darbeye karşı çıkmaktadır. Darbenin ne iktidara ve nede muhalefete bir yararı yoktur. Ben şahsım itibarı ile iktidarda kim olursa olsun darbelere karşıyım.
Efendim iktidarı yıkamıyoruz hiç değilse ihtilalle devirelim düşüncesi bir akıl yok olmasıdır. En sevmediğimiz bir iktidar en iyi darbeden iyidir. Darbe demek, hürriyetin kısaltılması demek, özgürlüklerin yok olması demek ve darbe ülkenin geriye gitmesi demektir. Onun için kendi kendimizi idare edeceğimiz sisteme destek olmaktır.
Farklı düşüncede ve görüşlerde olabiliriz, herkesin aynı düşüncede olması mümkün değildir. Önemli olan fikir ve düşüncelerimize saygılı olmalıyız. Ülkemizin birlik ve beraberliği fikir ve düşüncemizin önünde olmalıdır.
Eğer bizler birbirimizi düşüncelerimizden dolayı ötekileştirmesek, herkes birbirinin düşüncesine saygılı olsa dünyanın hiçbir ülkesi bizi yıkmaya gücü yetmez. Konu ülkemiz olunca hepimiz birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız.
Allah bir daha böyle kabus dolu, güzelim ülkemizi kargaşaya sürükleyecek girişimlerden korusun. Allah korusun böyle bir girişim bir daha olursa kan gövdeyi götürür. 15 Temmuz’da şehit olanlara baş sağlığı dilerken, yaralananlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.