30 AĞUSTOS BİR TÜRK MUCİZESİDİR KUTLU OLSUN (3)
27 Ağustos 2024, Salı 06:07Hazırlanan taarruz plânına göre 1 inci Ordu Kuvvetleri Afyon batısından kuzeye doğru taarruza geçtiklerinde, Afyon doğusu ve kuzeyinde bulunan 2 nci Ordu Kuvvetleri de taarruzla düşmanın kesin sonuç almak istediğimiz 1 inci Ordu bölgesine kuvvet kaydırmasına engel olacak ve Döğer bölgesinde bulunan düşman ihtiyatlarını kendi üzerine çekmeğe çalışacak, Süvari Kolordusu da Ahır Dağları'ndan aşarak düşman yan ve gerilerine taarruz edecek, düşmanın İzmir'le telgraf ve demiryolu irtibatını kesecekti. Taarruzdan önce iki tarafın kuvvet durumu şöyle idi:
| Türk Ordusu | Yunan Ordusu |
Subay- Er | 186.900 | 195.000 |
Tüfek | 98.600 | 130.000 |
Hf. Mtf. | 2025 | 3139 |
Ağ. Mtf. | 839 | 1280 |
Top | 323 | 450 |
Uçak | 10 | 50 |
Kamyon | 198 | 4036 |
Otomobil | 33 | 1776 |
İki ordu insan sayısı yönünden aşağı yukarı birbirine denk görünüyordu. Makineli tüfek, top, uçak ve özellikle motorlu araçlar yönünden ise üstünlük Yunan Ordusu'ndaydı. Ayrıca Türk Ordusu'nun elindeki tüfek, makineli tüfek ve toplar hem eski model hem de değişik cins vetipteydi. Bu yönüyle de cephane ikmalinde Türk Ordusu büyük zorlukla karşı karşıyaydı. Bazı topların cephanesi pek azdı. Örneğin 2 nci Kolordu emrindeki Rus malı havan bataryasının sadece 56 mermisi vardı. Türk Ordusundaki topların hiç birinin yedek parçası bulunmuyordu. Yunan toplan seri ateşli ve bol cephaneliydi. Tüfek ve makineli tüfekleri aynı cins ve yeniydi. (İngiliz tüfek ve makineli tüfekleri) Cephaneden yana da bir sıkıntıları yoktu. Taarruz edecek olan bir ordunun zafere ulaşması için genel kaide, savunma yapan düşmanın 3 katı kadar büyüklükte bir kuvvete sahip olmasıdır. Halbuki Türk Ordusu 1/1 'lik bir gücü bile sağlayamamıştı!.. Yalnızca süvari olarak yani atlı birliklerde Türk ordusu büyük bir üstünlüğe sahipti. Bir taarruz ve özellikle de takip harekâtında tank ve zırhlı araçların bulunmadığı o zamanki savaşlarda, süvarinin oynayacağı rolün çok önemli olduğu yadsınamazdı. Peki bu koşullara rağmen taarruz etme cüretini nereden alıyorduk? Tabi ki ''Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!'' ve ''Benim için ordumuzun değerini anlatmada ölçü birimi şudur: Türk Ordusu'nun bir birliği, karşısındaki eşidi birliği kesinlikle yener. İki katını durdurur ve bağlar.'' diyen ulu önder M.K. Atatürk'ten.
Mustafa Kemal Paşa, ordu birlikleri arasında bir futbol maçı organize edilmesi bahanesiyle ordu komutanlarını Akşehir'e davet etti. Böylece Yunanlıların ve İşgal Devletlerinin dikkatleri çekilmeyecekti. 28 Temmuz gecesini, komutanlarla genel taarruz hakkında konuşarak geçirdi ve gereken direktifleri verdi. Plana itiraz eden ve ''Buna karar verenler tarihe karşı büyük vebal altında kalırlar. Adama vatan haini derler.'' diyen Harbiye'den hocası Yakup Şevki Paşa'ya da ''Korkmayın Paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir.'' diyen Mustafa Kemal Paşa, daha sonra 20 Ağustos 1922'de, 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz edilmesi emrini verdi. Çok gizli bir şekilde yürütülen bu olayları kamuoyundan saklamak maksadıyla, 21 Ağustos'ta Çankaya köşkünde bir çay daveti verileceği gazete ve ajanslara bildirilmişti.
26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı. Büyük taarruz burada başladı. Topçuların sabah saat 4:30'da taciz ateşi ile başlayan harekat, saat 5:00'de önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti. Piyadelerimiz, Sabah 6:00'da Tınaztepe'ye hücum mesafesine yaklaşarak, tel örgüleri aşıp, Yunan askerini süngü hücumu ile temizledikten sonra, Tınaztepe'yi ele geçirdiler. Bundan sonra, saat 9:00'da Belentepe, daha sonra Kalecik Sivrisi düşmandan temizlendi. Taarruzun birinci günü, sıklet merkezindeki 1inci Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5inci Süvari Kor. düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu. 2nci Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.