Adam gibi adam olabilmek
24 Şubat 2020, Pazartesi 08:55Yazımın başlığını okuyunca yine kime vurmuş demeden yazımın içeriğine göz atmanızı isterim. Bazen oturduğumuzda ve sohbetlerimizde konuşurken, birisi hakkında, “ adam gibi adam” veya, “sanki o da adam mı” deriz. Bunu ne için söyleriz adam gibi adam olan veya adam olmayanlar için söylemez miyiz? Valla niye yalan söyleyim her boylu poslu ve parası bol olan adam gibi adam değildir. Ama günümüzde kim adam, kim adam değil belirsiz olmuş. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Birde menfaati olanlar adam olmayana adam gibi sarılır.
İlim ve irfan sahibi, kültürlü, saygılı, nerede ne konuşacağını bilen, dinlemesini bilen, kadir kıymetten anlayan, cebindeki parasına güvenmeden ağır başlı olan caka satmayan, karşısındaki adama değer veren insanları tiye alamayan vesaire insanlar adam gibi adamdır.
Saygısız, ne oldum delisi olan, ilimden ve irfandan uzak, insanları dinlemesini bilmeyen, parasına güvenip insanları tiye alıp karşısındakini adam yerine koymayan, her şeyi ben daha iyi biliyorum diyerek kıssadan hisse almayan gibi insanlar ise adam değildir.
Adam gibi adamlar kolay yetişmiyor, bu tür insanlar ise toplumda her zaman olmayabilir. Bu tür insanların kıymetini ancak ölünce anlıyoruz. Bu insanların kıymeti ve değeri her dönem sağ iken anlaşılmamıştır. Ne zaman anlıyoruz fani dünyadan kaybolunca anlıyoruz.
Bu sadece normal hayatta değil, meslek hayatımızın her kademesinde bulunmaktadır. Mesleğindeki maddi başarısı yükselince ne oldum delisi olanlar var. Halbuki, mesleğinde büyüdükçe küçülüp saygılı olması gerekirken nerede ne konuşacağını bilmez hale geliyor.
Bazıları hak etmedikleri yerde bir makama gelince, adamlığını unutup ne oldum delisi oluyorlar. Halbuki, ona saygı duyuran oturduğu koltuğu olduğunu unutuyorlar. Koltuk altlarından gidince kimsenin selam vermediğini görünce adam olduklarını hatırlarlar.
Efendim insanın kalitelisi mi olur demeyin. Bir alışveriş merkezine gittiğinizde alışveriş yaparken alacağınız malın kalitelisine bakmıyormusunuz? Aldığınız malın kalitesine göre para vermiyormusunuz?
Meyve ve sebze de bile kalite arıyoruz da insanda kalite olmaz mı? çeşit çeşit domates, salatalık, elma gibi meyve ve sebzelerin hepsi aynı mı? ne arıyorsunuz damak tadınıza uygun ve lezzetlilerini seçiyorsunuz ve ona göre para veriyorsunuz.
Kocaman karpuz alıyorsunuz bazen kabak çıkıyor, demek ki tat boyunda değil içerisinde. Meyveler bazen ambalajlanıyor, hatta yüzleri güzelleştiriliyor. Alıp içerisine bakıyorsunuz. “ beş para etmezmiş” demiyormusunuz?
Demek ki hayatımızın içerisinde her şeyin kısım kısım kalitesine bakıp alıyor, kalite farkı arıyorsak, insanlarında kalitesi olmaktadır. Adam cebine güvenerek, zır cahilliğini unutuyor, kaliteli insandan bir kaç iyi şey öğreneyim demek yerin, “ bunu kim dinleyecek” diyerek tenezzül etmeyenler yok mudur?
Kalitenin farkı ne zaman yükselir, insanlar kendilerini geliştirdiği ve bilgilerle donatıldığı süre içinde yükselir. Yoksa babadan kalma veya hasbel kader bir şeyler sahibi olunca ne oldum delisi olmakla kalite yükselmez.
Kalitesiz ve cahil insanlar her zaman, kaliteli ve bilgili insanları kıskanırlar. Kendilerini yetiştirmek yerine, işini gücünü bırakıp kıskançlık krizine girerek haset damarını kabartarak oraya buraya çamur atarlar. Kaliteli insanlar her zaman kendilerini yetiştirmeye ve bilmediklerini öğrenmeye yönelirler.
Dünkü yazımda anlattığım kıssadaki gibi kalitesiz insanlar, oradaki palli hesabı boşa ürer dururlar. Onun için kaliteyi yükseltelim, gururu bırakıp kaliteli insanlardan istifade etmesini bilelim. Kalitenin yükselmesi bir toplumun yükselmesi demektir. Adam gibi adam olmanın yolu kaliteden geçer.