ÇAĞIMIZIN HASTALIKLARI: DİYABET
21 Ocak 2021, Perşembe 10:56Diyabet, yani bilinen adıyla şeker hastalığı. Diyabet, yüksek kan şekeri ile karakterize metabolik bir hastalıktır. İki tip diyabet vardır. Tip 1 diyabette kan şekerini düşüren insülin hormonu üretimi çok azdır yada hiç yoktur. Tip 2 diyabette ise insülin üretilir fakat çeşitli nedenlerden dolayı vücut onu kullanamaz, yani direnç gösterir. 2019 verilerine göre ülkemizde 20-79 yaş arasında 8,5 milyon diyabet hastası vardır ve bunlardan sadece %11' inde diyabet kontrol altına alınmıştır.
Diyabet belirtileri arasında ağız kuruluğu, normalden fazla susama, polifaji dediğimiz aşırı ve sağlıksız yemek yeme, kilo kaybı, sık idrara çıkma, ayaklarda uyuşma, yorgunluk sayılabilir. Yapılan son çalışmalar diyabet riskinin bazı genlerle taşındığını gösteriyor. Fakat bu durum ailesinde diyabet hastası olan kişilerin kesinlikle diyabet olacağı anlamına gelmez. Ailesinde diyabet öyküsü olmayan birisinde Tip 1 diyabet görülebilirken, ailesinde diyabet hastası olan bir kişi sağlıklı beslenerek ve egzersiz yaparak Tip 2 diyabetten korunabilir. Tip 2 diyabet %80 oranında önlenebilir bir hastalıktır. Gebelik döneminde de insülin duyarsızlığına bağlı olarak diyabet gelişebilir, bu durumun gebelikten sonra devam etmemesi beklenir fakat kalıcı da olabilir.
Diyabet tedavisi nasıl olmalıdır?
Diyabet tedavisinde öncelikli amaç yüksek kan şekerini referans değerler arasında olacak şekilde düşürmektir. Tüm diyabet tiplerinde kişilerin günlük kalori alımı düzenlenmelidir çünkü ilaç dozlaması buna göre yapılır. Tip1 hastalarda aşırı kilo kaybı gözlenebileceği için amaç ideal kiloya çıkmak, Tip2'de ise kilo fazla olduğu için ideal kiloya düşmek gerekir. Özellikle tip 2 diyabette egzersiz yapmak çok önemlidir. Bu şekilde hasta yaşam kalitesi artırıldığında tip 2 diyabet riski azalır ve hastalık önlenebilir. Diyabet hastaları gün içinde öğün atlamamalıdır. Özellikle tip1 hastalarda öğün atlamak kan şekerinin çok düşmesine ve hipoglisemik şok geçirilmesine neden olur. Kan şekerinin çok düştüğü durumlarda bilinenin aksine kişiye çikolata yedirilmemelidir çünkü çikolatadan şeker salınımı yavaştır. Bunun yerine şeker içeriği bol olan meyve suları ve çay şekeri verilmelidir. Diyabet hastalarında hipoglisemik şokun, kan şekerinin aşırı yükselmesinden daha tehlikeli durumlara yol açabileceği unutulmamalıdır.
Diyabette ilaç kullanımı nasıl olmalıdır?
Diyabet denilince hemen herkesin aklına insülin ilaçları geliyor fakat her diyabet hastasında ilaçla tedavi aynı şekilde olmaz. Normalde insan vücudunda her zaman bazal düzeyde insülin bulunması gerekir fakat tip 1 diyabet hastalarında insülin üretimi yapılamadığı için dışarıdan mutlaka insülin kullanmak gerekir yani insülin tip 1 diyabette tedavi sağlayan tek ilaçtır ve insülin duyarlaştırıcı diğer ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Tip 2 diyabette ise oral antidiyabetikler ilk tercihtir, insülin kullanılıp kullanılmayacağını hastanın durumu belirler.
İnsülin kalemi nasıl kullanılır? Nelere dikkat edilmelidir?
İnsülin iğnesi kullanımı basit gibi görülmesine rağmen yanlış kullanımdan dolayı pek çok hastada ilaçtan verim alınamamaktadır. İnsülin enjeksiyonundan önce ilk olarak eller iyice yıkanır. İnsülin kalemi avuç içinde 10 kez döndürülür ve 10 kez yavaşça aşağı yukarı hareket ettirilir, ama ilacın yapısı bozulacağı için asla çalkalanmaz. Daha sonra uygun iğne ucu takılarak koruyucu kapak çıkartılır. Kalemin çalıştığından emin olduktan sonra kullanılacak doz ayarlanır. Uygulanacak bölge belirlendikten sonra iki parmak yardımıyla cilt hafifçe kaldırılır ve iğne dik olacak şekilde enjeksiyon yapılır. İlacın tam dozunu alabilmek için 10-20 saniye beklenir ve yine dik bir şekilde iğne yavaşça çekilir. İnsülin uygulamasından sonra enjeksiyon bölgesi ovulmamalıdır. Sürekli aynı bölgeye enjeksiyon yapılmamalı, göbek çevresinde farklı bölgelere uygulanmalıdır. İnsülin kalemleri çok kullanımlıktır ama iğne uçları tek kullanımlıktır. Kullandığınız iğne uçlarını biriktirerek eczane yada hastanelerdeki atık kutularına atmalısınız.
Diyabette bitkisel ürün kullanımı nasıl olmalıdır?
Kudret narı içeriğindeki polipeptit-P nedeniyle insülin benzeri etki gösterir. Bitkinin meyve suyu, ekstresi, tozu farklı formülasyonlarda tip 2 diyabet hastalarında denenmiş ve kan şekeri kontrol altına alınarak glikoz toleransı %73 oranında iyileşmiştir. Fakat bu bitki düşüğe neden olabileceği ve anne sütüne geçebildiği için hamile ve emzirenlerde kullanılmaz. Tarçında bulunan prosiyanidinler insüline hassasiyeti artırır, ayrıca taşıdığı uçucu yağ da antidiyabetik etki göstererek kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olabilir. Diyabette çin tarçını daha etkilidir ve kan şekerini %18-30 oranında düşürür. Fakat uygun dozlarda kullanılmazsa ani kan şekeri düşüşlerine neden olabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca tarçın yüksek miktarda alındığında taşikardi (düzensiz ve hızlı kalp ritmi) yapabilir, aspirin, varfarin, enoksaparin gibi antikoagülan ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Ginseng ekstresi de kan şekerini düşürücü etkiye sahiptir, içindeki ginsenozitler insülin direncini azaltır. Fakat yüksek dozlarda depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar ve varfarinle etkileşerek istenmeyen yan etkiler ortaya çıkarır.
Bunun dışında alfa-lipoik asit, selenyum, E ve C vitaminleri de destekleyici olarak takviye şeklinde kullanılabilir. Bitkisel ve hayvansal kaynaklı takviyeleri kullanmak hastalığın kontrol altına alınmasında ve önlenmesinde yardımcı olmakla beraber istenmeyen etkilere de neden olabilir. Bu nedenle mutlaka doktorunuzun kontrolünde ve eczacınıza danışarak kullanın!
Diyabet ülkemizde ve dünyada çok görülen fakat kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Bu yüzden diyabetin farkında olun ve kendinizi diyabetten koruyun.
İletişim: esmamizrak2@gmail.com