ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ -1-

24 Nisan 2024, Çarşamba 09:00

             Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyen İtilaf donanması 18 Mart’ta kesin bir yenilgiye uğrayınca, kara ordularından da yardım almayı kararlaştırdı. Bu kararın verilmesini sağlayan İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener ve General Hamilton’dur. Bu amaçla “Akdeniz Seferi Kuvveti” adıyla İngiliz, Fransız ve Anzakların oluşturduğu bir deniz ve kara ordusu kuruldu. İngiltere’den, Fransa’dan ve bu devletlerin sömürge bölgelerinden tümenler getirilip Limni ve İmroz adalarına yığınak yapılmış ve böylece Nisan 1915 başında 100.000 kişilik bir kuvvet toplanmıştır.

 

       Çıkarma yapmakla ilgili ana planları şöyleydi: “Boğaz’ın etrafında bulunan Türk kuvvetlerine karşı üstün bir muharebe gücü oluşturulmalı ve Boğaz kesin bir darbe ile düşürülmeli.”

 

       *      Asli Çıkarma Bölgesi Seddülbahir olacak, buraya İngiliz ve Fransız Tümenleri çıkacaktı. İlk hedef olarak Alçıtepe ele geçirilecek, sonra merkez tahkimata taarruz edilecekti.

       *      Tali Çıkarma Bölgesi Kabatepe olacak, buraya Anzak Kolordusu çıkacak. İlk hedef Kocaçimen ve müteakip hedef merkez tabya olacaktı.

       *      Ayrıca, İngiliz Deniz Piyade Tümeni Saros Körfezi’nde, bir alayları da Kumkale’ye Aldatma Çıkarması yapacaktı.

 

       General Hamilton komutasındaki bu ordu, 25 Nisan 1915 gününden itibaren Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirmek için Mustafa Kemal’in daha önceden tahmin ettiği Seddülbahir ve Arıburnu bölgesine 82 bin kişilik asker çıkardı.

 

       Çıkarmadan bir ay önce Gelibolu’daki 5 inci Ordu Komutanlığı’na Alman Mareşal Liman Von Sanders atanmıştı.

 

       Düşman kuvvetleri zamanın en modern savaş gemileriyle Çanakkale önlerine gelirken Türk ordusunda komuta heyeti arasında görüş ayrılığı vardı. Ordu Komutanı Liman Von Sanders “Oynak Savunma”yı düşünürkengenç kurmay subay Mustafa Kemal, “Mevzii Savunması”nı  istiyordu. Yine Liman Von Sanders düşmanın asıl kuvvetlerinin Saros Körfezi ve Kumkale’den çıkarma yapacağını beklediğinden kuvvetlerimizin çoğunu Saros Körfezi’yle Anafartalar bölgesinde, yalnızca bir tümeni Seddülbahir bölgesinde, iki tümenli 15 nci Kolordu’yu da Anadolu yakasında bulundurmakta idi. Savunma yapmak üzere sahillerde zayıf gözetleme ve koruma birlikleri bulundurarak, kuvvetlerin büyük kısmını gerilerde ihtiyatta tutmayı planlamıştı.Bu savunma planına Türk komutanlar karşı idi. Türk komutanlarının ana fikri, düşmanın çıkmasına izin vermeden imhasını sağlamaktı. Ancak Ordu Komutanı’nın planının uygulanmasına karar verildi. Mustafa Kemal ise çıkarma bölgeleri olarak düşmanın Arıburnu, Conkbayırı ve Anafartalar‘ı seçeceğini tahmin ediyordu. Mustafa Kemal’in bu ileri görüşlülüğü ile bir anlamda Türk milletinin kaderini tayin edecekti.

 

       Osmanlı Devleti harbe girdiği sırada Mustafa Kemal, Sofya’da Askeri Ateşe idi. Ocak 1915’te 19 ncu Tümen adını alan yeni bir tümeni kurmak ve ona kumanda etmek üzere Çanakkale cephesine atandı. İtilaf donanması 18 Mart’ta denizden taarruza hazırlanırken Mustafa Kemal, Müstahkem Mevkii Komutanı Cevat Paşa ile birlikte Kirte’de bulunuyordu. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, müttefiklerin denizdeki yenilgiden sonra kıyıya asker çıkarmak suretiyle girişimlerine devam edeceği kanaatindeydi. Onun incelemelerine göre, düşmanın seçeceği çıkarma yerleri, korumakla görevli bulunduğu Seddülbahir ve Kabatepe ile kuzey ve güneyi bölgeleriydi. Bu inançla gerekli harp oyunlarını yaptıran Mustafa Kemal’e göre düşman Seddülbahir bölgesini kuzeyden güneye tamamen ateş altına alabilir, Alçıtepe’yi de elde etmeyi başardığı takdirde, boğaz ağzından itibaren önemli bir arazi kesimini ele geçirmiş olurdu. Düşman Alçıtepe’ye yerleştireceği bataryalarla Boğaz’ın iki yanındaki Türk bataryalarına etkili olacak ve özellikle Rumeli kıyısındaki bataryaları ezecek ve donanması Boğaz’a girerek amaçlarına ulaşacaklardı. Düşman bu kıyıya baskınla çıkarma yapar ve yeterli kuvvetlerle karşılanmazsa, doğrudan doğruya Eceabat ve Kilitbahir’i etkileyerek hedefine çok çabuk ulaşabilirdi. Bu nedenle Mustafa Kemal, kıyı bölgesinin elden geldiği kadar kuvvetli savunulmasını gerekli buluyordu.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.