ÇANAKKALE ŞEHİDİ MEHMET CEMAL’İN EVLATLARINA SON MEKTUBU -2-
19 Nisan 2024, Cuma 09:01Görev: Görev demek insanın etrafına karşı yapacağı iştir. Zayıflara yardım, ihtiyarlara, kadınlara hürmet, akrabaya (yararları olmasa bile) daima yakın bulunmak, kendisine verilen işleri hakkıyla yapmak, o insan ne şereflidir ki, başkasına yardım eder, yardımı dokunur. O insan ne güçsüzdür ki başkasının yardımına muhtaç olur. İnsan bir kimseye muhtaç olur, yardım isteği zorunluluğunda kalırsa, mutlaka o yardım daha fazlasıyla ödemek insanın şanıdır.
Özbeöz Türk olmak: Türklüğün ne kadar büyük, ne kadar yüce olduğunu tarif edecek hiçbir kelime düşünemem. İşte en son tarif edilebilir bir kelime: İşte sen Türk’sün bilmem anladınız mı? Türk demek sen ve senin kanın demek. İnsan kendisini doğal olarak sever, hayatı tatlıdır, kanı kutsaldır. Öyle ise, Türk sevilir, Türk tatlıdır, Türk kutsaldır. Türk sevilir, çünkü sen O’sun; Türk tatlıdır çünkü senin hayatın Türklüktür. Türk kutsaldır, evet hem çok kutsaldır. Çünkü bin seneden fazla bir zamandır senin atan olan Türkler Avrupa’ya karşı kutsal dinin olan İslamiyet’i savunuyorlar. Türkler en zayıf zamanlarında bile din için, İslamiyet için ölmekten çekinmemişler. Dinin on asırlık Avrupa’ya karşı kalkanı, yine o kadar asırlık kınına girmemiş bir kılıcı olan güçlü, cesur, yiğit Türkler Allah katında pek kutsal olsalar gerek.
Ciğer parelerim! Çalışın, önce okula devam edin, derslere çaba gösterin. Yoksulluk, parasızlık, yamalı elbise sizi ümitsiz değil, gayretli etsin. Fakirlik kesinlikle ayıp değil, çalışkan için onurdur. Ancak ayıp olan, başkasının yardımına, çabasına ihtiyaç duymaktır. Çok fakir adamlar, yoksullukla büyüyenler sonra büyük adam, vatanın namuslu hizmetkarları olmuştur. Siz de öyle olun.
Özellikle genç iken birbirinizden hiçbir zaman ayrılmayın, biriniz diğerinizin desteği olsun, yanından ayrılmasın, iki bir diğerine dayanaktır. Genç adamaların namusları çok çabuk kaybolur, buna çok fazla dikkat edin. Daima onurlu, ciddi olun; onurlu, asil yüz, eski bir elbise altında yüce, açık, korkusuz bir alna sahiptir. Sonra aklınız erince kendinize meslek seçin. Ben size meslek tavsiye etmem. Bunu siz kendiniz belirleyin ve seçin. Yalnız asker olursanız fedakar, cesur; memur olursanız doğru ve gayretli; tüccar veya sanatkara olursanız çalışkan ve kanaatkar olun. Allah mutlaka size iyilik eder, sizi yükseltir. Birbirinizden anlaşamayarak ayrılmanın her ikiniz için de zararlı olacağını aklınızdan çıkarmayın. İnsanlık hali, birbirinize gücenirseniz babanızım bu sözünü hatırlayarak o anda birbirinize sarılın, çünkü babanız sizi bir görmek ister.
Annenize karşı göreviniz çok büyüktür. O kutsal insan sizin için bir kaledir. Onu her zaman sevin. Annenizin size her şeyi ne kadar zorlukla sağladığını, sizi büyüttüğünü aklınızdan çıkarmayın, sonra size evlat demem... Bazen o sinirlenir, çünkü o zavallı ve zayıftır. Onun sinirini tahrik etmeyip yatıştırmak sizin için en kutsal görevdir. Bunu iyi belleyin. Kısaca, size utanç değil bir şeref, bir şan bırakmaya çalışıyor. O şerefi sizi korumaya ve çoğaltmaya çalışın. Sizin şimdi körpe sonra güçlü omuzlarınız üzerinde vatan, Türklük, insaniyet yükselir.
Haydi evlatlar, haydi yavrular, haydi kuzular, haydi benim teselli kaynağım olan ciğer parelerim. Çalışın, namuslu ve görevinize sadık olun; ümitsiz olmayın, sizi hiçbir felaket ümitsizliğe düşürmesin. İnsanlığa yardım, dine, Türklüğe hizmet edin kutsal insanlar: Hayrettin Kaya, Turgut...
109 yıl önce bugün, 17 Nisan 1915'de Çanakkale Cephesinde sabırla düşmanı bekleyen Mehmetçiklerimizden bir tanesi İstanbul'da yolunu gözleyen anacığına hitaben bir mektup kaleme aldı. Bir yandan Hukuk Fakültesinde okurken aynı zamanda Beyazid Numune Mektebinde muallimlik yapan ve vatan savunması için Çanakkale Cephesine gönüllü giden Hasan Ethem'in biricik anasına mektubu;
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.