ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

CUMHURİYETE GÖTÜREN LİDER (1)

03 Kasım 2024, Pazar 19:15

"Ya istiklâl, ya ölüm." parolası ile yola çıkan, manda veya himaye gibi hiçbir teklifi kabul etmeyen, Türk milleti için  " Tam bağımsızlık bizim karakterimizdir."  diyen ulu önder ve yiğit arkadaşları, Mehmetçik ile birlikte yedi duveli dize getirmeyi Allah'ın izni ile başarmışlardı. Anadolu kurtarılmıştı ve sıra İstanbul ile Trakya da idi. 

          Paşalar işgalden yeni kurtarılan Bursalılara verdikleri söz gereği, o geceyi yeşil Bursa’da geçiriyorlardı.  M. Kemal Paşa valilikte kendisine ayrılan salonda sabah Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa ve Kazım Özalp Paşa ile toplanmıştı. Trakya’yı teslim almak üzere, İstanbul’a hareket edecek bölüğü görüp beğenen Refet Paşa da yetişip toplantıya katıldı. Terhis, Trakya'nın teslim alınması, Özdemir Bey müfrezesinin durumu gibi askeri konuları görüşüyorlardı.

       Muzaffer Kılıç, Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa'nın şifresi çözülmüş telgrafını getirdi ve dışarı çıktı. M. Kemal Paşa telgrafı yüksek sesle okudu. Paşalar aşırı bir dikkatle dinlediler. Ürkütücü,
tuhaf bir sessizlik oldu. Tevfik Paşa kısaca, 'ikiliğin kalktığını, barış görüşmelerine hazırlanmak için güvenilir birinin İstanbul'a gönderilmesini' istiyordu. Osmanlı Sadrazamı, incelikli bir Osmanlıca ile, 'bundan böyle size düşen İstanbul'a bağlanmaktır, gereğine uyunuz' demek istiyordu.İs tanbul yönetimini iyi bilen komutanlardan itirazlar yükseldi:

"Yani milleti zafere götüren Meclis'i kapatacağız!"
"Milli hükümeti dağıtacağız!"
"Bizi hayata döndüren ordu bunların emrine girecek, öyle mi?"
"Tevfik Paşa bizim bir anayasamız olduğunu, Anadolu'da yeni bir devlet kurulduğunu, İstanbul işgal edildiğinden beri İstanbul yönetiminin varlığını kabul etmediğimizi bilmiyorsa ayıp, bildiği halde bu yazıyı yazıp yolluyorsa daha da ayıp."
"Emperyalistlerle barış masasına, teslimiyetçi İstanbul yönetiminin uygun göreceği, Vahidettin'in onaylayacağı bir kurul oturacak ha!" 

Kazım Özalp Paşa patladı: "Haydi ordan be!"
Sakin Fevzi Paşa bile sinirlenmişti: "Bu şaşkınlar rüyada mı yaşıyorlar?"
İsmet Paşa, "Türkiye'yi Sevr'i kabul eden kafa mı yönetecek?" diye sordu.

Muzaffer Kılıç çekinerek içeri girip M. Kemal Paşa'nın kulağına bir şeyler fısıldadı. Paşa ayağa kalktı. O kalkınca hepsi ayağa fırladılar. "Ben öğleyin Tevfik Paşa'ya gönderilecek yazıyı hazırlarım. Sonra birlikte okur, son biçimini veririz."   Refet Paşa'ya döndü:
"Bak! Yarın İstanbul'a Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin temsilcisi, görevlisi olarak gideceksin. Türkiye'yi Türkiye Büyük Millet Meclisi ile onun hükümetinin temsil ettiğini, Türkiye'nin her yerinde bu Meclis'in kanunlarının ve kararlarının geçerli olduğunu belirteceksin. Seni Sadrazamın yaveri karşılayacak. 'Ben  böyle bir makam tanımıyorum, Ankara'da Başbakan var' diyeceksin. Hariciye Nazırının özel kalem müdürü gelecek, 'Hariciye Nazırını tanımıyorum, Ankara'da Dışişleri Bakanımız' var diyeceksin. Böyle konuşacaksın.".

"Başüstüne!"

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.