Dost acı söyler

Ülkenin bir çok problem ve sıkıntısı varken son 3 aydır buna ekonomik terör eklendi. Bu terörün de inşallah ülkemiz üstesinden gelir. Vatandaş her şeyi aşar ve destekler, ama cebine dokunduğunda vatan millet Sakarya olur. Dolayısı ile şahsen kimseye düşman değiliz, dost acı söyler babından bazı sıkıntıları gazeteci olarak dile getirmek durumundayız. Eğer vatandaşın tenceresi istediği gibi kaynamıyorsa, vatandaş ülkenin sorunlarına değil tenceresinin nasıl kaynadığına bakar. Bana sorarsanız tencere bir şekilde kaynar, ama benim için vatanım ve ülkemde huzur içerisinde yaşamak önceliğimizdir. Ancak vatandaş tedirgin durumda.

1974 yılında Rahmetli Ecevit’in Kıbrıs Barış harekatı sonrası ismi Karaoğlan’a çıkmış çok kişiler çocuklarının adını Ecevit koymuşlardı. Ama bir süre sonra kuyruklar ve tencereler havada uçuşunca vatandaş Ecevit’i cezalandırarak iktidardan indirmişti.

Gerçekten ülkemiz çok hassas ve önemli bir süreçten geçerken buna korana virüs eklenince Dolar’ın yükselmesi ve dış güçlerin ülkemizde piyasaları toplayıp depolaması sonucu ekonomik sıkıntılar başladı.

Bu sadece gıda ve giyimde olmadı, inşaat sektöründe ve diğer tüm ürünlerde büyük bir artış oldu. Her şeye yansıyan fiyat artışları ister istemez insanları temkinli harcamaya itti. Bu kısıtlı harcama piyasalarında hareketliliğini önledi.

Dolar neden yükseliyor, dolarla ne işimiz olur diyenler bile var. İhracat ve ithalat dolar üzerinden yapılma zorunluluğu olunca birde ABD’nin düşmanlığı olunca fiyat artışı tüketiciye yansıyor. Peki dolar haricinde ki üretilenler neden artıyor derseniz bunun cevabı çok açık.

Ülkemizde üretilen gıda maddeleri tüketiciye yansımadan aracı tarafından toplanıyor. Üreticinin beş katı ile piyasaya sürülüyor. Bunu önlemenin sorumlusu kim elbette hükumettir. Bunu nasıl çözeceklerse acilen çözmeliler.

Terörle ülkemizi vurup bölemeyen dış düşmanlar bu sefer ülkemizi enflasyonla vurmaya çalışıyor. Bu en büyük terördür, bunun önüne geçilmezse vatandaş tencereyi alıp sokağa düşer. Bunu çok iyi bilen muhalefet her yerde bu ekonomik terörü kullanıyor.

Bu terörün önüne geçilmezse bizden söylemesi, gidişat pekte iyi değil. Enflasyon yok efendim %15 miş %20 imiş bunlar hikaye. Enflasyon nerede ise %50 civarında, bunu kimse inkar edemez. Akaryakıta bir bakın, doğal gaza bir bakın, enflasyon kaç durumda.

Üç ay önce 5 ile 6 lira arası seyreden mazot şu an 9 liraya dayandı. Üç ayda enflasyon nerede ise %50 civarında. Bunu siz vatandaşa anlatamazsınız. Ülkenin başka acı ve tatlı yönlerini anlatabilirsiniz ama vatandaşın cep ve tenceresini anlatamazsınız.

İyi ki Tayyip beyin yerini dolduracak bir başka lider yok. Vatandaş şu anda bile düşünüp düşünüp diyor ki, “Cumhurbaşkanlığını mecburen Tayyip Beye veririm ama Milletvekilliğini düşünürüm” diyor. Kimse ben seçilirim havasına girmesin, yoksa havasını alırlar.

Yok efendim Belediye şu sosyal aktiviteyi yapıyormuş, milletvekili şu sözü söylemiş'e vatandaş bakmıyor. Vatandaş cebine bakıyor, sofrasına bakıyor. Bu sıkıntı ne edilip edilerek halledilmesi ve vatandaşı ekonomik rahatlığa kavuşturmalı, yoksa işler çok sıkıntılı.

Ülke elbette Tayyip Bey zamanında gelişti ve refah düzeyi arttı. Bakın şu araba furyasına herkesin altında bir araba. Kapıcıların bile arabası var, bu hale geldik. Müthiş bir refah payına sahip olduk. Ama refah payı düşünce vatandaş düne bakmıyor, geriye dönüp bakmıyor.

Herkesin cebinde en az 5 milyonluk telefon, altlarında araba, dışarıda yiyip içiyor. Ülke bu duruma gelmişken birden cebi delinince sen ne yaparsan yap seni siler atar. Ekonomik düzlük çok önemli ve elzemdir. İktidar buna çok dikkat etmeli, acilen çözüm bulmalıdır. Yoksa bu gidiş devam edere ağzınla kuş tut vatandaşın tercihi olamazsın. Dünya konjonktürü ekonomik sıkıntıda ama vatandaş dünyaya bakmaz kendi ülkesindeki yaşamına bakar. Dost acı söyler, biz parti mensubu değiliz bire bir anlatacak. Biz buradan yazıp çizerek anlatırız.