ABAYLAR
Aksaray
01 July, 2025, Tuesday
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

HATALARIMIZLA İNSANIZ!

01 December 2022, Thursday 11:00

Hata yapmak, biz insanlar için kaçınılmaz bir durumdur. Bazen öyle anlar gelir ki yaptığınızın hata olduğunun bile farkına varmazsınız… Bazen de duygularınıza engel olamayıp yönetimi duygularınızın eline verirsiniz istem dışı… Önemli olan da hata yapmamak değildir bu hayatta, ilk adım olarak yapılan hatayı fark edebilmek, ikinci adımda ise onu telafi edebilmek için çaba sarf etmektir…

İnsanız sonuçta, hatayı elbette ki yaparız hatta hata yapmak yaşadığımızın bir emaresidir… Hiç hata yapmayan bir insanın cansız bir nesneden ne farkı kalır? Yaşıyorsak eğer bu hayatı; hatalarıyla, günahlarıyla, sevaplarıyla, güzellikleriyle, olumlu olumsuz yanlarıyla her türlüsünü yaşarız… Hatalarımızla insanız, hatalarımızla varız…

İrlandalı yazar ve şair Oscar Wilde, "Deneyim, insanların hatalarına verdikleri isimdir" demiştir. Ne kadar çok yaşarsak o kadar çok deneyimimiz olur, ne kadar çok deneyim sahibi olursak o kadar yaşadığımızı fark ederiz.

Yaptığınız bir hatayı size üslubunca söyleyen ya da fark ettiren bir arkadaşınız, yakınınız, dostunuz vs. varsa onları daha çok sevin çünkü onlar sizi değiştiriyordur, geliştiriyordur, yeniliyordur; ancak hatanızı fark ettikleri zamanlarda sizi terk ediyorlarsa, ötekileştiriyorlarsa o kişilerin sizin için yakınlığını bir kez daha düşünün…

Peki ya sizler dostlarınızın hatalarını gördüğünüzde nasıl davranırsınız? Onu kendi haline bırakmayı, terk etmeyi mi tercih edersiniz, yoksa ‘en çok ihtiyaç duyduğu zaman belki de bu zaman, onun yanında/yakınında olmalıyım’ diyerek destek mi verirsiniz? Dikkat edin, birinde gördüğünüz bir hata olduğunda aslında o kişinin belki de en çok o konuda desteğe ihtiyacı olduğunu fark edersiniz, biraz daha yakından biraz daha ince mercekten bakarak bunu sezebilirsiniz… Yoksa siz de Gülten Akın’ın şiirinde geçtiği gibi:

‘’Ah, kimselerin vakti yok

Durup ince şeyleri anlamaya’’

Diyerek sitem mi edersiniz?

Bakın, Paulo Coelho ise hata konusunda şunları söyler: ‘‘Hata yapmaktan korkmayan, hata yapan insanları arayıp bulun. Onların hataları, yaptıklarını gölgede bırakmış olabilir. Fakat dünyayı ancak böyle insanlar değiştirir, defalarca hata yaptıktan sonra gerçekten fark yaratmayı ancak onlar başarırlar.’’

Korkularımızla, hatalarımızla, cesaretimizle varız ve bu şekilde her geçen gün biraz daha büyümekteyiz…

İçinde bulunduğumuz hayat dört dörtlük değil ki biz hatasız/kusursuz olalım. Aksaklıklar, beklenmedikler, belirsizlikler her daim var…  En ufak detayları bile hesaplamaya çalışsak da biz planlar yaparken hayatın da karşımıza çıkardığı bir takım planlar var… Bu durumda, sürprizlere kendimizi hazır hissetmeliyiz.

Son olarak, çok beğendiğim bir hikâyeyi paylaşmak istiyorum sizlerle:

Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış.  Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilmiş. Bu durum iki yıl boyunca her gün böyle devam etmiş. Sucu her seferinde patronunun evine sadece 1,5 kova su götürebilmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş.

İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş: "Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum." "Neden?" diye sormuş sucu. "Niye utanç duyuyorsun?"  Kova cevap vermiş: "İki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen, emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun." Sucu şöyle demiş: "Patronun evine dönerken yolun kenarındaki çiçekleri fark etmeni istiyorum."

Gerçekten de tepeyi tırmanırken çatlak kova patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş; fakat yolun sonunda yine suyunun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş. Sucu kovaya sormuş: "Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçek olmadığını fark ettin mi? Bunun sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın, o evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı".

Hepimizin kendine has kusurları var. Hepimizde bir miktar çatlaklık varJ Önemli olan o çatlaklığı fark edip onu iyi yönde değerlendirebilmektir. Bir diğer deyişle, kusurlarımızdaki gerçek gücü keşfettiğimizde güzelliklere vesile olabiliriz…

Unutmayınız; hatalarımızla insanız, hatalarımızla varız…

Sağlık ve sevgi ile…

Soru ve Önerileriniz İçin:

Mail: pdr.merve.90@gmail.com

Instagram: @uzm.psk.dan.mervesudemen