ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

HURAFE… HEM DE 2018’DE!

15 Mayıs 2018, Salı 09:24

Geçtiğimiz Mart sonundan Nisan sonuna yani bir buçuk aylık bir süreçte Aksaray’daki tüm liselerden günde ortalama 120 kişi şehrimizdeki tarihi eserleri, müzeleri gezdiler. Bu mekanlardan bazen üçünde bazen de ikisinde ben anlattım.  Başka bir ifadeyle belediyeye bağlı olan Somuncu Baba Külliyesi, Azm-i Milli Müzesi ve Zinciriye Medresesi’nde liseli gençlere Aksaray’ın önemi, tarihi ve eserleri hakkında kısa ve öz bilgiler aktarmaya çalıştım. Bunu yaparken de tarih bilgisi ile birlikte belki de daha öncelikli olarak tarih bilincini anlatmaya gayret ettim.

Üzülerek ifade edeyim ki, gençlerimizin büyük kısmı ne bilgi sahibi ne de edep!

Ki, başlarında gelen öğretmenleri zıvanadan çıkarıp artık pes ettirmişler. Öğretmenlere ne diyeyim bilemedim yani. Kendilerine eğitim verenlerin yanında ellerinde tespih, ağızlarında ciddiyetsiz laflar… Bu tip manzaralar son zamanlarda sık gördüğümüz şeyler maalesef. Ama bir de bunların yanında hurafelere inanan çocuklar ve buna teşvik eden öğretmene şahit olmak çok üzdü beni.

Somuncu Baba Külliyesi’ne gelen öğrencileri önce minyatür müzeye sonra da Şeyh Hamid-i Veli’nin mezarı başına götürdüm. Başlarında da öğretmenleri ve dört ya da beş veli vardı. Minyatür müzeden sonra kabirlerin yanına gelince öğretmen öğrencilerine “hadi bakalım çocuklar isteyin Somuncu Baba’dan” demez mi?

Mezar başında sabrettim minibüse binice tam solumda duran öğretmenin yanında çocuklara “Sevgili çocuklar! Asla ve asla Allah’tan başka kimseden hiçbir şey istemeyin” dedim. “Ne isteyecekseniz Allah’tan isteyin. Biz mezarların başına geldiğimizde orada medfun olandan bir şey istemeyiz. Ki, böyle olursa riya yani şirk olur. Ne diyoruz Fatiha suresini okurken: ‘yalnız sana inanır ve yalnız senden yardım isteriz’ değil mi? Demek ki, türbelerden medet ummak Allah’ın bize öğrettiğine terstir. Biz mezar başında Allah’ın o kişi ya da kişilere rahmetiyle muamele etmesi için dua ederiz”.

Yani 2018’de hem de bir öğretmen tarafından kurulan yukarıdaki cümle benim canımı çok sıktı. Dinimizi öncelikle düzgün öğrenmeliyiz. Ya değilse yaşarken çok hata yaparız.

Ama bu kadar olumsuzluklara rağmen yine de birçok öğrencinin istifade ettiğini, Azm-i Milli ve Medrese başta olmak üzere pek çok şey öğrendiğinin farkındayım. Ve yine ümit ediyorum ki, bu geziden sonra daha detaylı gelmek için yeniden gelsinler müzelerimize. Çünkü, ısrarla davet ettim gençlerimizi, çocuklarımızı. Gelin, gelin ki hem tarihten bahsedelim hem de çay ikram edelim size dedim. Şu da bir gerçek ki, sadece öğretmenlerin, sadece belediyenin, turizm müdürlüğünün gayretiyle oluşmaz tarih bilinci. Anne-babalara da çok vazife düşüyor. Haftada en az iki defa okuma saati yapılmalı ve en az bir defa da ailecek belgesel seyredilmeli. Ya değilse “çocuklarımız çok bilgili olsun ama biz bir şey yapmayalım” demekle olmaz bu işler. Okumak, gezmek lazım. En başta da iyi örnek olmak şart!