İSTİŞARENİN ÖNEMİ
12 Mart 2024, Salı 09:10Peygamberimiz İstişareye çok önem verirdi. Peki neden çok önem veriyordu?
Herşeyin en iyisini ben bilirim demeyi bilmiyor muydu?
İstişare: Bir konuda doğruyu bulmak için bilgisi olan kişilerle görüşmek ve fikir alışverişinde bulunmak anlamlarına gelir.
Danışma da denilen istişare, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bireysel ve toplumsal hayatında sürekli başvurduğu önemli bir ilkedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) herkesi ilgilendiren önemli konularda arkadaşlarına danışmış ve Müslümanlarla istişare sonucunda verilen kararlara uygun hareket etmiştir.
”…(Ey Peygamber) işlerinde onlarla fikir alışverişinde bulun… ” (Al-i İmrân Suresi 159. ayet)
Hz. Muhammed hayatı boyunca bu ayete göre hareket etmiştir.
0, her hangi bir konuyla ilgili kararını vermeden önce o konuda uzman olan kişilerle istişare yapmıştır. Onların fikirlerini almış ve ona göre nihai kararını vermiştir. Hayatında alacağı her önemli konuda danışarak iş yapmıştır.
Örneğin Hz. Muhammed Hz. Hatice’nin kendisine
evlenme teklifinde bulunduğu zaman konuyu öncelikle amcası Ebu Talip ile istişare etmiş ve ona göre kararını bildirmiştir.
Hz. Muhammed’in Hayatından diğer İstişare Örnekleri şunlardır:
-Bedir Savaşından sonra alınan esirlere ne yapılması gerektiği konusunda sahabe ile istişare etmiştir.
-Bedir savaşı sırasında karargahın nereye kurulması gerektiği, su kuyularını ne yapacaklarına dair sorularda sahabesi ile istişare ederek en doğru sonuca ulaşmıştır.
-Uhud savaşına çıkmadan önce bir rüya görmesine rağmen ashabıyla yaptığı istişareye uyarak savaş taktiği belirlemiştir.
-Hudeybiye Barışında, Hz. Muhammed ve sahabeleri Kabe’yi ziyaret etmek için yola çıkmışlardı fakat bu yolculuk müşrikler tarafından engellenmiştir. Yaşanan olaylar neticesinde ne yapması gerektiği konusunda Peygamberimiz sahabelerle ve hanımı Ümmü Seleme ile istişare etmişti.
En doğru karar olmayabilir. Ancak herkesin görüş birliği içinde olduğu ve sonuna kadar uygulama çabası içinde olacağı kararın uygulanması tasvip edilmiştir.
İstişare, insanın onur ve şahsiyetini korur. Onun şahsına ve fikirlerine verilen önemi gösterir. İstişâre, makul, sahih ve meşru olmayan yol ve yöntemlerden bireyleri ve karar yapıcıları muhafaza eder. İstişâre, psikolojik iknâ sağlar ve alınan kararlarda pişmanlık ve vicdanî tahribatı önler. Özellikle devlet yönetiminde bu husus herşeyin önündedir. Günümüzde kendi bildiğini herşeyin üstünde gören, kibir abidesi o kadar çok yönetici var ki, Allah onlara vicdan, merhamet ve akıl versin diyelim. Peygamber sünneti ile hareket etmelerini ögutleyelim inşallah.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.