JANDARMA'NIN 185. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN (14 HAZİRAN 1839) - 1-
13 Haziran 2024, Perşembe 09:00Tarihler boyunca Türklerin kurduğu devletler incelendiğinde, devlet olmanın bir göstergesi olarak emniyet ve asayiş işlerini yürüten kurum ve yöneticilerin varlığına rastlanmaktadır. Tarihte Türklerin kurduğu ilk büyük devlet olan Büyük Hun İmparatorluğu (MÖ 209) Dönemi’nde Hakan, emniyet ve asayiş hizmetleriyle bizzat ilgilenen ilk merci idi. Toplumun düzeni “TÖRE” denen kurallar bütünü ile sağlanıyordu. Emniyet ve asayiş işleriyle ilgili kurum ve farklı unvan taşıyan görevlilerin ortaya çıkışına VI. yüzyılda Göktürk Devleti’nin kuruluşu sonrasında görülen yazılı kaynaklarda rastlanır. Devlet merkezinde Börü adı verilen ve yönetici tabakayı koruyan bir muhafız teşkilatının bulunması, kurumsallaşma anlamında dikkat çeken bir örnektir. Halkın emniyet ve asayiş ihtiyacı ise orduyla ilişkili güçlerce sağlanmaktadır.
Kolluk görevlerinde kurumsallaşma ilk olarak Müslüman Türk Devletleri’nde belirginleşmiş ve Subaşı-Subaşılık kavramı kullanılmıştır. Karahanlılar Dönemi’nde kullanılan unvanlardan biri de “Candar”dır. Candar, Farsça silah tutan anlamına gelmektedir. Candarlar, hakanın ve sarayın güvenliğinden sorumluydular. Tarihçiler, Fransızcada aynı anlama gelen “Jandarma” kelimesinin ''Candar'' dan geldiğini iddia ederler.
Selçuklular Dönemi'nde Şahne, Subaşı ve Şurta unvanları ile bunlara bağlı teşkilatlar bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti’nde ise; kazalarda "Subaşılar" sancaklarda "Sancak Beyleri", eyaletlerde ise "Beylerbeyi" askerî ve mülki birer otorite olarak emrindeki askerlerle emniyet ve asayiş hizmetlerini yürütmüşlerdir. 1826'da Yeniçeri teşkilatının kaldırılmasından sonra emniyet ve asayiş hizmetleri; "Asakir-i Muntazama-i Mansuri","Asakir-i Muntazama-i Hassa" ve 1834 tarihinde Anadolu ve Rumeli'nin bazı eyaletlerinde "Redif Taburları" adı altında kurulan askerî teşkilatlar tarafından yürütülmüştür.
Tanzimat’ın ilanı (1839) öncesinde Namık Paşa, Osmanlı Meclisi'ne Avrupa Devletleri’nin birçoğunda Jandarma adlı bir askerî teşkilat kurulduğunu ve Osmanlı Devleti’nde Jandarma teşkilatı kurulmasının gerekçesini, faydalarını, hangi bölgelerde ne şekilde kurulması gerektiğini ayrıntılı bir şekilde açıkladığı bir rapor sunmuştur. Osmanlı arşivlerinde 1839 öncesinde rastlanmayan Zabtiye kavramı ve teşkilatlanmasına dönük belgelerin bu tarihten itibaren gittikçe arttığı görülür. Modern Türk Jandarmasının kuruluşu Zabtiye adıyla 1839 yılında gerçekleşmiştir. Merkezîleşme ve standardizasyon çabalarının bir sonucu olarak 16 Şubat 1846 tarihinde "Zaptiye Müşirliği" kurulmuş, eyalet ve sancaklardaki zaptiye hizmetleri doğrudan doğruya bu makama bağlanmıştır. Böylece asıl görevi iç güvenlik ve düzeni sağlamak olan, tek merkezden sevk ve idare edilen, askerî niteliklere haiz yeni bir kolluk sınıfı doğmuştur. Teşkilatın kurumsallaşması ve gelişimi yönündeki çalışmalarda 14 Haziran 1869 tarihinde yayımlanan "Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi” bir dönüm noktası olmuştur. Bu nizamname ile zabıta görev ve hizmetleri, yetki ve sorumlulukları daha belirgin bir çerçeve içine alınmıştır. 14 Haziran’ın Türk Jandarma Teşkilatının kuruluş günü olarak kabul edilmesi Nizamname’nin yayınlandığı günle ilgilidir.
Asakir-i Zabtiye'nin düzenlenmesi ve Jandarma adıyla kurumsallaşma sürecinin devamında 1879 yılında, İngiltere ve Fransa'dan subaylar getirtilerek Jandarma'nın modernleşmesi konusunda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Asakir-i Zabtiye, 20 Kasım 1879’da Jandarma Dairesi adıyla yeni bir sürece girmiştir. Her rütbedeki jandarmanın modern eğitim kurumlarında yetişmesini sağlayacak ilk Jandarma okulları 1904 yılında Selanik'te faaliyete geçmiş ve okullar başka merkezlere de yayılmıştır.
Rumeli’de gösterdiği başarılı faaliyetleri de dikkate alınan teşkilat, 1909 yılında "Umum Jandarma Kumandanlığı" adını almıştır. Jandarma birlikleri, 1914-1918 tarihleri arasındaki Birinci Dünya Savaşı ile 1919-1922 tarihleri arasındaki Millî Mücadele Dönemi’nde, hem asayiş ve emniyet görevlerini sürdürmüş, hem de birçok cephede ordunun bir parçası olarak ülke savunmasında aktif rol almışlardır. Jandarma birliklerinin bu savaşlardaki faydası ve kahramanlıkları övgüye mazhar olacak niteliktedir. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra, Cumhuriyete karşı birtakım ayaklanmalar ortaya çıkmış ve 1924-1938 yıllarını kapsayan bu evrede Jandarma Teşkilatı, isyan girişimlerinin bastırılmasında aktif rol almış, Cumhuriyet'in yılmaz savunuculuğunu üstlenmiştir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.