Kadın şiddet görmeli mi?
27 Kasım 2019, Çarşamba 08:5725 Kasım Pazartesi günü kadına şiddetin uluslararası kınama günü idi. Bu tepki ülke genelinde olduğu gibi ülkemiz genelinde de yapıldı. İlimizde de Ak Parti ve MHP kadın kolları birlikte tepki bildirisi yayınladıktan sonra Ak Parti il Başkanı Hüseyin Altınsoy ile birlikte beraber yürüyüş yapıldı. CHP kadın kolları da şiddete karşı bir bildiri okudular. Elbette kadınların bu çirkin saldırı ve şiddetlere karşı tepki göstermeleri kadar doğal olan bir durum zaten olamazdı.
Aklımıza geldikçe, “cennet anaların ayakları altındadır” hadisini okur duyururuz. Cennet hangi annelerin ayaklarının altında buna başka şekilde bakmak lazım. Kadın çocuklarına analık yapıyor, ailesini ve yavrularını başına toplayıp evin dişi kuşu ise bu kadın baş tacıdır.
Eğer kadın evinin dişi kuşu değil sokağın ve başka mekanların dişi kuşu ise bu kadın baş tacı olamaz. Evinde terbiyeli ve ahlaklı bir şekilde çocuklarını eğitmiyor, çocukları ve eşi ile ilgilenmiyorsa o kadının cennet ayaklarının altında olamaz. Çünkü kadın ailenin yarısıdır, ailedeki hamuru o yoğurur, işte bu kadın baş tacıdır ve elleri öpülür.
Erkeklere geçmeden önce şunu belirtmek istiyorum. Kadın evinde uysal, idareci ise, dırdırdan uzak, gereksiz yere dedikodu edip, gereksiz yere dırdır etmiyorsa. İşte bu kadına bırakın şiddet uygulamayı el dahi kaldırılmaz.
Gereksiz masraf, israf, başkalarına gösteriş meraklısı olmadan olduğu şekli ile yetinen bir kadına kesinlikle kötülük edilip şiddet uygulanmaz. Ama evde dırdır ediyor, eşini ve çocuklarını ihmal ediyorsa bu kadın eli öpülesi olamaz.
Kadın çocuklarını yetiştirirken, ihmal etmemeli, eşini ve ailesine sadakatle bağlı, onları mutlu etmesini bilmelidir. Eğer bunları yapıyorsa o kadına öf bile denmemelidir. Dırdırcı ve gereksiz rahatsızlık veren kadınla hiç bir erkek birlikte yaşamak istemez.
Şimdi gelelim erkeklerin şiddetine, kardeşim kadın bedenen zayıf diye her kızdığında kadına vurulup darp edilmez. Eğer anlaşamıyorsan, uyum içinde değilsen, evlendiğin gibi ayrılmasını bileceksin. Ayrıldığında hazımsızlık yapıp ayrıldığın kadının topuğuna bakmayacaksın. Artık her iki tarafta yabancı olmuştur, onur ve gururu bırakıp yoluna gideceksin. O saatten sonra ayrıldığın kimseyi takip etmek yerine adını bile anmayacaksın.
Ha çocukların varsa ona adam gibi bir baba olup imkanlarını zorlayarak babalık görevini yapacaksın. Kadın o çocuklarını babasının evinden getirmedi. Eğer babalık biyolojik olsa idi dört ayaklı hayvanlar daha çok çocuk yapıyor. Peki çocuklarını dışlayıp anne üzerine yıkan bir babanın sokaktaki dört ayaklı hayvanlardan farkı nedir? Adamsa sokakta bile adamım diye gezmeyeceksin.
Elinden bir şey gelmiyorsa en azından onlara sevgini ve saygını vereceksin. Bunu yapamayan erkekler genel olarak üstüne üstlük çocuklarına bakan anneye şiddet ve çocuklarının gözü önünde önü öldürmek bir canilik ve insanlık dışıdır.
Eğer kadın çok uyumsuz ve anlaşamıyorsan ayrılacaksın kardeşim. Onu köle gibi kullanıp şiddet uygulamaya hakkın yok. Elbette her ailede ufak tefek sıkıntı ve tartışmalar olur, bunu şiddete dönüştürerek zalimlik yapmaya gerek yok. Bu ne aile reisliğine yarar, ne de insanlığa.
Dolayısı ile kadın kadınlığını erkekte görevini bilecek olursa evlerde huzur olur. Bunun aksi yaşanırsa mutlaka o evde huzursuzluk ve olumsuz olaylar olur. Bu konuda mutlaka bir taraf alttan almalı ve sessiz kalırsa o evde huzursuzluk olmaz.
Evinin annesi, evinin mutluluğu olan annelerin ellerinden öpüyorum. Her olayda şiddete baş vuran erkekleri de şiddetle kınıyorum. Evlerde haksızlık yapılmazsa sokakta hak aramaya gerek kalacağını sanmıyorum. Kadın şiddet görmemeli, her iki tarafta birbirine iltifat gösterirse iltifat marifete tabi olur evlerde soğuklukta olmaz.