KIBRIS BARIŞ HAREKATININ 50. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN (1)

            Kıbrıs Adası, 9282 km²  yüzölçümü ile Türkiye’ye 70, Girit’e 550, Yunanistan’a 965 km uzaklıkta, İskenderun Körfezi’ne doğru uzanmış, Akdeniz’in 3 üncü büyük adasıdır.

            Doğu Akdeniz’de jeopolitik konumu nedeniyle Kıbrıs, bölge devletleri arasında büyük mücadelelere sebep olmuştur. Uzun yıllar  Roma imparatorluğunun elinde kalmış,

1489 yılında Venedik tarafından işgal edilmiş ve 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğunun topraklarına katılmıştır.

            1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında yenilen Osmanlı İmparatorluğu Ada’yı, 1878’de İngiltere’ye geçici olarak terk etmiştir. 36 yıl sonra 1 nci Dünya Savaşı başlangıcında, İngiltere, Kıbrıs’ı tek taraflı ilhak etmiş, Lozan Antlaşması ile de Kıbrıs İngiltere’ye bırakılmıştır. Bu tarihi gelişim içinde, hiçbir zaman Yunanistan’ın olmayan Kıbrıs’la Yunanlıların ilgilenmelerinin başlangıcını, Megalo İdea fikrinin ortaya atılması teşkil eder.

            Büyük Ülkü anlamına gelen Megalo İdea fikrinin, kilise tarafından desteklendiği ve 21 nci yüzyıla kadar geldiği görülmüştür. Bu ırkçı doktrin, kuruluş amacı olarak ortaya koyduğu hedeflerine ulaşabilmek için, her türlü eylemi geçerli kabul etmiş ve tüm dünya insanlığının lanetlediği terörizmi silah olarak kullanmıştır.

            1791 yılında gündeme getirilen ve 1796 yılında Bükreş’te çizilerek “Yunanlıyım” diyen tüm toplumlara gönderilen Megalo İdea fikri ve haritası ile amaçlanan şey Türk Ulusunu yaşadığı topraklardan atmak, Büyük Yunanistan’ı kurmaktır.

            Yunanistan bağımsızlığını kazandığı 1830 yılından 1922 yılına kadar yaklaşık 100 yıl içinde, bu programın büyük kısmını, Osmanlı İmparatorluğu’nun zafiyeti ve dış ülkelerin desteği ile gerçekleştirmiştir. İlk kurulduğu zaman Yunanistan’ın yüzölçümü 47.516 km² iken; 1878 Berlin Anlaşması ile topraklarını 50211 km²  ’ye,Birinci Balkan Savaşı sonunda imzalanan 1913 Londra anlaşması ile 97237 km²  ’ye, İkinci Balkan Savaşı sonunda imzalanan 1913 Bükreş anlaşması ile 102730 km2’ye, 13 Şubat 1914’de yapılan Londra konferansı sonunda 108311 km²  ’ye, 1 nci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Nevilly anlaşması ile 129880 km²  ye ve 10 Şubat 1947’de imzalanan Paris anlaşması ile de 132.562 km² ’ye ulaşmıştır.

            Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; Yunanistan’ın bu yayılmacı faaliyetlerini ve büyümesini, hiçbir askeri başarı elde etmeden, İngiltere ve Rusya başta olmak üzere Batılı devletlerin desteği ile barış anlaşmaları esnasında sağlamış olmasıdır. Yunanistan’ın yayılmacı emellerinin dayanak noktasını teşkil eden Megalo İdea bugüne kadar iki büyük başarısızlık göstermiştir.

            Bunlardan birincisi, Türk Kurtuluş Savaşı ile 1922’de Yunanlıların Anadolu’dan uzaklaştırılması, ikincisi ise, 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakının önlenmesidir.

            Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Yunanistan’ın Küçük Asya macerası ile birlikte 09 Eylül 1922’de İzmir’de denize gömülen Megalo İdea, 2 nci Dünya Savaşından sonra Kıbrıs’ın Yunanlaştırılması faaliyetleri ile yeniden hortlamıştır. 20 nci yüzyılın ikinci yarısında, Dünya ve bölgenin gündemini işgal eden Kıbrıs’ın ilhakı, yani “Enosis”,     Megalo İdea çerçevesinde, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını, Yunanistan’ın Türkiye’yi güneyden de kuşatarak onu adeta Anadolu yarımadasına hapsetmesini ifade etmektedir.

Yunanistan; Ege adaları ile Kıbrıs’ı Anadolu’ya yönelik yayılmacı emellerini gerçekleştirmek için atlama taşı olarak görmekte, Türkiye’yi güneyden ve batıdan kuşatmaya çalışmaktadır. Ege Adaları’nın neredeyse tamamının Yunan egemenliğine girmesiyle, Yunanistan Kıbrıs’a olan ilgisini artırmış ve geçmişte sergilediği yayılmacı planı bu defa Kıbrıs’ta uygulamaya başlamıştır.

            Bu planı EOKA Terör Örgütü vasıtası ile uygulayacaktır. EOKA’nın amacına katkıda bulunmak için kurulan diğer gizli terör örgütünün adı “Akritas Teşkilatı” dır. Bu örgütün ana hedefi, Türklere karşı operasyonlar başlatarak Kıbrıs’ı Yunanistan’a İlhak etmek, bunun içinde  etnik temizlik yaparak Ada’daki Türkleri yok etmekti.

            Rumların sistematik bir şekilde Türkleri adadan gönderme ve direnmelerini yok etme faaliyetleri karşısında, Kıbrıs Türkü de onur ve şerefini, namus ve haysiyetini korumak, özgürlük mücadelesini gerçekleştirmek için Türkiye’nin de katkısı ile  1 Ağustos 1958 yılında bu günkü KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının da temelini oluşturan Türk Mukavemet Teşkilatı’nı (TMT) kurmuştur. TMT Kıbrıs Türk Halkından aldığı güçle 1974 Barış Harekatına kadar Ada’da Rumlara karşı direnişin simgesi olmuştur.