ABAYLAR
Aksaray
28 Ocak, 2025, Salı
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

Kurtuluş Yolunda  Liderlik Etmek (4)

17 Eylül 2024, Salı 06:03

28 Eylül 1922.  General Harington’un 27 Eylül 1922 tarihli telgrafına yanıtı net oldu. “...Fransızlar ve İtalyanlar gibi, siz de Asya sahilinde bulunan kıtalarınızı geri çekmeye hazır olduğunuz takdirde, Boğazlar sahilinde bulunan kıtalarımıza yavaş yavaş geri çekilmeleri ve yalnız mülkî idare ile polis örgütünü düzenlemekle yetinmeleri hususunda emir vermeye hazırım!”

Her alanda savaşıyordu. İzmir’e gelen Fransız Diplomat Franklin Bouillon ile görüştü…İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon son hamlelerini oynuyordu. İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold’a telgraf gönderdi: “Mustafa Kemal tarafsız bölgeden çekilmezse Yunan donanmasının da Marmara’yı ve Çanakkale Boğazı’nı kullanmasına izin verilecektir. Bunu Ankara’ya duyurunuz”

29 Eylül 1922.  İtilâf Devletleri Dışişleri Bakanlarının 23 Eylül 1922 tarihli notasını yanıtladı. Mudanya Konferansı’nın kabul edildiğini, açılışın 3 Ekim 1922 olmasının uygun olacağını, ismet Paşa’nın delege tayin edildiğini ve konuşulacak konuları bildirdi…Aynı gün Diplomat Franklin Bouillon, Fransız Başbakanı Poincare’ye telgraf çekti: “Mustafa Kemal’le 4 saat görüştüm. Durumu güç; askerini zor zaptediyor”

29/30 Eylül 1922.  Savaşın ve özgürlüğün, esaretten kurtuluşun o gece gerçekleştiğini düşündü. İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf Orbay, Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşenk ve Avrupa’dan dönen İçişleri Bakanı Ali Fethi Okyar’a gece yarısı trenle İzmir’den Ankara’ya hareket emrini verdi… 2 Ekim günü Ankara’da coşkun bir sevgi seli ile karşılaşırken, 9 gün sonra imzalanacak olan Mudanya Ateşkes antlaşması İzmir zaferinin üzerine adeta güneş gibi doğacaktı…

Türk Devleti, antlaşmada mağlup değil eşit devlet olarak sayıldı… İngilizler müttefik oldukları devletlerden yardım istemişler ama alamamış; hüsrana uğramışlardı… Türk kurtuluş savaşı sona erdi, askeri başarı diplomatik başarıya dönüştü…İstanbul ve boğazların geleceği savaşsız kazanıldı…İtilaf devletleri TBMM’ye Lozan Barış Konferansı teklifi yaptı... Trakya  kurtarıldı ve TBMM yönetimine geçti…İngiltere’de Loyd George Hükümeti istifa etti…

Kurtuluş Savaşı bütün dünyada kabul gördü. Mazlum milletlere örnek oldu. Milli Mücadelenin yapıldığı tarihlerde, dünyada 300 milyon Müslüman sömürge durumundaydı. Müslüman olmayanlarla beraber dünya nüfusunun üçte ikisi sömürgeydi. Anadolu’da gerçekleştirilen Milli Mücadelenin önderi Mustafa Kemal, Türk Milleti’nin giriştiği mücadelenin yalnız kendisi için olmadığını “bütün mazlum milletlerin” davası olduğunu şu sözleriyle belirtiyordu: "Türkiye'nin bugünkü mücadelesi, yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye, büyük ve mühim bir gayret sarfediyor. Çünkü müdafaa ettiği, bütün mazlum milletlerin, bütün doğunun davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan doğu milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir." (1922) (Atatürk’ün S.D. II, s. 40)

Çin’li lider Çan Koy Şek, "Atatürk’ün bu mücadelesi sadece Türkiye için değil, dünyanın bütün hür milletleri için ilham kaynağı olmaya devam edecektir." ,
Hindistan’ın kurucusu Nehru ise: "Biz, o tarihlerde O’nun bağımsızlık hareketiyle son derece meşguldük" demiştir. G. Afrika, Hindistan, Pakistan gibi devletlerin bağımsızlıklarını kazanmasında Türkiye adeta bir model olmuştur. Tunus Başkanı Burgiba bu konuda "O asırlarda bir gelebilecek devlet adamlarından biri idi" diyerek son noktayı koyacaktır. 

Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Yüce Allah’ın Türk milletine bir lütfudur.  Bunu anlamak için damarlarınızdaki asil kanı hissetmeniz yeter.

Yorumlar

  • yorum avatar
    selam
    17-09-2024 10:16

    yazı, derin ve emperyalistlerin fışkısına teşne olan tarih sapkınlarının hidayetine vesile olsun inşallah

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.