SAĞLIKTA DEVRİM

Genel bir muayene için Aksaray Devlet Hastanesine gittim.

Hastaneler bahçesindeki çevre düzenlemeleri çok hoştu.

Yemyeşil çimenlik ve orman ağaçları ile insanın içini açıyordu.

İlk bakışta hastalara yaşam morali veriyordu.

Kliniklere gidiyorsunuz...

Doktorlar, hemşireler hizmet heyecanı ile işleri başında.

Tatlı dil güler yüzle hastalarını karşılıyorlar.

Teknoloji harikası sağlık cihazları ile donatımlı hastanelerimiz güven veriyordu insanlarımıza.

Her taraf pırıl pırıl...

Sanırsınız beş yıldızlı oteldesiniz.

Devlet hastanesi, Göğüs hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi, Kanser Araştırma hastanesi, Diş hastanesi...

Acil servis ve Diyaliz merkezi vatandaşları hep memnun ediyordu.

Yöneticilerden sordum...

Günde 2.500’ün üzerinde hastaya şifa sunuluyor.

Yatarak ve ayakta tedavi ile 2500 hasta ne demek.

Dernek vasıtası ile devlet hastanesi inşasına başlandığında dar görüşlüler...

Bu kadar büyük hastaneye ne gerek var demişlerdi.

Hatta sekiz yıl evvel Sağlık Bakanı gelip hastaneleri gördüğünde

Ne yapacaksınız bu kadar hastaneyi demişti.

Şimdi kaç tane özel hastane hizmet verdiği halde hasta sayısına ancak cevap veriliyor.

Ben 60-70 yıl evvelinin iki kat taş yapı evden ibaret 20 yataklı memleket hastanesini hatırladım da,

Sağlık konusunda Türkiye’nin devrim yaptığını anladım.

Aksaray hastaneleri Avrupa’yı çoktan yakalamıştır.

Avrupa’dan Türkiye’ye tedavi için hasta geliyor.

Ucuz tedavi var da ondan.

Rahmetli Atatürk ağır siroz hastalığında çevresi...

Paşam Avrupa’dan doktor getireceğiz dediğinde;

Hayır beni Türk doktorlarına emanet edin demekte ne kadar uzak görüşlü olduğunu kanıtlamıştır.

Hatta, yetişmiş Türk doktorlarını Amerika ve Avrupa cazip tekliflerle memleketlerine çekiyorlar,

Evvelden vatandaşın ağzında...

İki tık tık ver parayı denirdi.

Şimdi doktor bedava, hastane bedava, ilaç bedava.

Bundan iyi devlet hizmeti olur mu?

İyiyiz iyi daha da iyi olacağız.

Kalın sağlıcakla...