ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

(SARIKAMIŞ FACİA MI, DESTAN MI? -3-)

26 Aralık 2017, Salı 09:00

İmparatorluğun iplerini tek başına elinde tutan 33 yaşındaki Enver Paşa savaşa girmekten yanaydı. Askeri eğitim gördüğü Almanya yanlısıydı. Savaştan Almanya’nın galip çıkacağını düşünüyor, imparatorluğun geleceğini kurtarmak için bu ülkenin yanında ateş topunun içine girilmesi gerektiğini düşünüyordu. Enver Paşa’ya göre hasta adam Osmanlı’nın iyileşmesi için gereken tek reçete buydu. Almanların yanında savaşa girmemizin büyük kıvılcımıysa, bildiğiniz gibi; 3 Alman gemisinin İngilizlerden kaçarak Osmanlı sularına sığınması, Türk bayrağı çekerek ve Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını bombalamasıydı. Böylece Osmanlı; Almanya, Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan’ın yanında yani ittifak devletlerinin yanında savaşa dahil olmuştu. Padişah Mehmet Reşat Han 14 Kasım 1914’te Cuma namazı sonrasında yüzyıllardır kınında duran kılıcını çekerek bütün imparatorlukta cihad-ı ekber yani genel harp ilan etmişti. Afganistan’dan Mısır’a, Kafkaslardan Balkanlar’a ne kadar Müslüman varsa İtilaf devletlerine karşı savaşmaya çağrıldı. Osmanlı’nın savaşa dahil olmasıyla 1. Dünya Savaşı, Polonya’dan Süveyş Kanalı’na, Kafkaslar’dan Çanakkale boğazına kadar geniş bir alana yayılmış oldu.

Bu savaşa girerken, Enver Paşa ve arkadaşları imparatorluğun eski günlerine kavuşması için bir tez ürettiler. Genişleyerek büyümek… Bu teze göre Osmanlı daha çok yer fethederek kurtulacaktı. 1. Dünya savaşı bunun için en iyi fırsattı. Beyazıt’taki Genel Kurmay binasında Alman ve Türk generallerle toplantı halinde olan Enver paşa ilk hedefi gösterdi: Kafkaslar!

            Plan şöyleydi: büyük bir hızla Kafkaslara girecek olan Osmanlı orduları Rusları ezecek, buradaki Türklerle birleşerek büyük Turan İmparatorluğunu kuracaktı. General Limon von Sanders bu plandan çok memnun olmuştu. Zira, Kafkaslar’a girecek olan Osmanlı ordusu Ruslar’ı zor durumda bırakacak, Ruslar buraya Polonya önlerinden asker kaydırmak zorunda kalacaktı. Böylece Alman Ordularının işi kolaylaşacaktı. Ama Enver Paşa’nın planları bu kadar da değildi. Amcası Halil Paşa bir tümen askerle İstanbul’dan yola çıkacak Sivas’a kadar trenle gidecek daha sonra yürüyerek Halep’e oradan da İran’a girecekti. Tahran’ı Tebriz’i alacak, yukarıdan Kafkaslara girecek, Rusları mağlup edecek, ihtilaller yapıp Kafkas Türklerini birleştirecekti. Ama ortada garip bir durum vardı! Bütün bu operasyon sadece bir tümen askerle yapılacaktı. Enver Paşa’nın zihnindeki bir başka plan da Ortadoğu içindi. İttihat Terakkinin 3 önemli liderlerinden olan Cemal Paşa da Suriye’ye gidecek , bölgedeki isyanları bastıracak, Süveyş kanalını geçip, Mısır’ı alacak ve böylece imparatorluk eski gücüne yeniden kavuşacaktı. Genelkurmay salonunda bulunan herkesin gözü açılmış, büyük bir heyecanla bu akıl almaz planları anlatan Enver Paşa’yı dinliyordu. Enver Paşa’nın haricinde hiç kimse bu hayale inanmadı. Ama Enver Paşa, Turan imparatorluğu planını uygulayacak ve bu uğurda canını verecekti.