Beslenmeniz Saç Dökülmenizi Tetikliyor Olabilir

Günümüzde saç dökülmesi, birçok insanın ortak sorunlarından biridir. Sağlıklı ve gür saçlar, birçoğumuz için estetik açıdan önemlidir. Ancak, bazen istenmeyen bir şekilde saçlarımızın dökülmeye başlamasıyla karşılaşabiliriz. Peki, bu durumun arkasında yatan nedenler neler olabilir? Beslenme alışkanlıklarımızın saç sağlığımız üzerindeki etkisi nedir?

Beslenme ve saç dökülmesi arasındaki ilişkiyi anlamadan önce, saç dökülmesinin normal fizyolojik süreçlerden mi yoksa altta yatan bir sağlık sorunundan mı kaynaklandığını belirlemek önemlidir. Her gün ortalama olarak 50-100 tel saç kaybı normal kabul edilmektedir. Ancak bu sayının üzerinde bir kayba maruz kaldığınızda, beslenme düzeninizin bu durumu tetikleyebileceği akılda tutulmalıdır.

Sağlıklı ve güzel görünen saçlar için beslenme alışkanlıklarına büyük önem vermek gerekmektedir. Yetersiz beslenme veya yanlış seçilen gıdalar, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminlerin ve minerallerin eksik olmasına neden olur. Bu da doğal olarak saça yansır ve zamanla daha zayıf ve cansız hale gelmelerine yol açar.

Sağlıklı bir beslenme planının temel taşlarından biri protein tüketimidir. Proteinler, keratin adında yapı taşı olan maddeyi üretmede büyük rol oynarlar. Keratin ise sağlıklı ve güzel görünen sacların ana bileşenidir. Protein içeriği yüksek olan gıdalar arasında et ürünleri (tavuk, hindi), balık çeşitleri (somon, ton balığı), yumurta gibi hayvansal kaynaklara ek olarak baklagiller (mercimek,fasulye)ve kuruyemişler bulunmaktadır.

Ayrıca Omega-3 yağı içeren besinleri de diyetimize dahil etmemiz önemlidir çünkü Omega-3 yağı anti-enflamatuar özelliklere sahiptir; bu da derideki iltihaplanmayla savaşırken sağlam kök yapısının korunmasına yardım eder.

Demirden zengin yiyecekleri de bolca tüketmek gerekmektedir çünkü demirsizdik anemisi ciddi derecede halsizlik yapması yanında ayn zamanda parlaklık verip dolgunlaşma özelliğiyle bitkinleştirişi etkiye katkısı olan elementtendir. Demirden zengin yiyecekler arasında deniz ürünleri, kuru meyveler, yeşil yaprak sayısalı sebzeler(taze nane, dereotu, paz tarlas kangal) yer almaktadır. Diyetimizi demire zenginleştirebileceğimizi unutmayalım

B-vitamin kompleksi ,besleyici şartların yerine getirmesiyle ilgili bulunan Biotini kapsayan,b5 vitamini pantotenik asit ile niyasindan beraber çalışarak kan akışını arttırmaya yardımcı olurken folat folsavda B9 vitamini ismiyle adlandıran desteğin ömrün uzamasına katkı sağlayarak genel şifalı tesiri gösteriyor. Besleyici kahraman vitamin gruplarına pancardaki yeşil bölgesinden bütün lifli tahlillere kadar her seferinde karbonhidrat üstünde nektardan tatlicolara kadar hepsi onerin becerisini arttırabiliyor. Asla unutmayın ki bağırsaktaki mikrobiyal yapıya da takviye yapacağınız icra seklinde öncesi gibi faaliyet sergileyerek bağışıklık sistemiz daha aktif kapasitede devam ettirebilmesine destek sağlayacak ilaçlar da almanıza imkan verecektedir

Son olarak Vitamin E vazgeçilmezdir. Cildimize taptaze canlı renk verici gibi sac tellerinin enerji yanında direnç kazandığını da düşünürsek E vitamininin fazlası vücut icra edebildiğince eritebilecek en dik kalemdir. Yağda eriyen E vitamini sadece ciltte değil kalp damarları sınırlarda hormon bezesi organlarda kas dokusunda görev alan hatta göze gelinen noktasından tutunda kulağa kadarki her birim yerde de kullanıcıya donuk bakışları yeniden canlandırma mucizesine ulaşmada destekte bulunan antioksidan tesiri gözetlemekte.