Ömürden bir yıl daha geçti    

    Evet dün gece bir yılı daha geride bıraktık. Rahmetli babam derdi ki, “ oğlum ben sen olamam da sen ben olursun” derdi. Bu sözü bana 40 YIL önce söylerdi, ama hiç umurumuzda olmazdı. Şimdi düşünüyorum o günkü bu sözler artık şimdi gerçek olmaya başladı. Aynen bunun gibi şimdiki genç nesillerde bizim o zaman düşündüğümüz gibi düşünüyordur. Kimse ihtiyarlamayacağını zan ediyor. Ama şöyle geriye bir baktığınız da ne yaşamışsınız ne de o günler duruyor. Sanki her şey aynen dün gibi ne zaman geçmiş haberiniz olmuyor.

       Yazıyı kaleme aldığım saatte yeni yıl geçmişti. Şöyle geriye baktım ömürden bir yıl daha geçmiş ve bir yaş daha yaşlandım. Ne yaşadık ne gördük sanki dün gibi. Ama geride ne gibi güzellikler ve iyi şeyler yaptık onun muhasebesini yapmak lazım.

      Her yıl yılbaşı kutlaması ile ilgili yazılar kaleme alırdım. Ama bu sene böyle bir yazı yazma gereği duymadım, yılbaşını kutlayan zaten kutluyor. Neden derseniz ben yazsam da yazmasam da zaten yılbaşını kutlayan yine kutluyor. O zaman bana ne gerek var ben kendi hayatıma bakmalıyım diye düşündüm ve yazmadım.

       31 Aralık akşamı oğlumun iş yerinin önünde oturuyorum. Karşıda bir gurup bu geceyi nasıl geçireceklerinin tartışmasını yapıyorlar. Yol boyunda üç beş kuru yemişçi var baktım herkes evine yılbaşı kutlaması için çerezler alıyor, dedim ki nerede fakir.

       Hemen karşıda alkol satan yer var siyah poşet içine saran gidiyor. Ne diyelim Allah akıl fikir ve izan versin. Hani ekonomik kriz vardı? Bu gereksiz ve lüzumsuz keyif işine verilen paraları insan çoluk çocuğuna harcamayıp alkole veriyorsa söyleyecek bir söz yok.

       Ben akşam oturup kendi kendime düşünüp Rabbıma tövbe ettim, tövbe istiğfar ettim. Bu bir yılda ibadetimiz den tutun, yaşamımız içerisinde ne kadar haksızlık ve günah işledik diye varsa Allah affetsin diye tövbe istiğfar ettim.

       İnsanız, beşeriz aciz kuluz bilerek ve bilmeyerek günah ve hata etmiş olabiliriz. Bunlara tövbe istiğfar etmemiz gerekirken, yaptıklarımız kutlamak için alem yapıyorsak vay Müslümanlığımıza ve insanlığımıza vah ki vah.

       Adam bu geceye ehli dünya işi için kutlamaya otellere ve eğlence yerlerine gidenleri biliyorum. Muhtemelen bu yerler tıka basa dolmuştur. Ömrünü beyhude zaman içerisinde geçirenler elbette bu beyhude geçen zamanını kutlayacaktır.

        Ama ben diyorum ki, elhamdülillah Müslümanız, Rabbım hepimize hidayet versin ve kabir kapısına hazırlanmayı nasip etsin. Her lüzumsuz geçen zaman ve günümüzün muhasebesini yapmayı bizlere nasip olsun.

      Allah hayatının her safhasını dünya için harcayanlara da ihsan etsin. Onlarında akıllarını başlarına getirmeleri için akıl ve düşünmeyi nasip etsin. Yılbaşı kutlamak bizim neyimize, evsiz barksız, zulüm ve işkence içerisinde vatanlarından edilmiş bunca insanları da düşünmeyi bizlere ihsan etsin. Filistinde zulum içerisinde şehit olanlar varken.

        Bu kış aylarında çadırlarda ve duvar diplerinde yaşayan onca insan varken onları düşünmeyip eğlenceye dalmak bizim neyimize. Eğlenceye verdiğimiz bu paraları neden ülkemizde ki garip gurabaya vermeyiz? Onlara verip sevindirsek belki cennetin kapısını açarız.

        Dolayısı ile şahsen ben böyle bir geceyi kutlamayı kendime zül kabul ederim. Hani şu batının anneler günü, babalar günü, sevgililer günü gibi bir çok günü bize aşıladılar'ya. Böyle bir gün yok kardeşim, annende, baban, eşinde senin her gün hatırlayıp anman gereken bir gündür. Böyle sapma saçan günleri kutlayıp anmak yerine muhasebesini yapmayı daha uygun bulmaktayım. Yeni yıl kutlamak yerine herkesin yeni yılda günahsız işlerle meşgul olmayı Rabbım nasip etsin.