Siyasi yanlışlar ne zaman konuşulacak?

Doğruları ve yanlışları yazıp konuşmanın zamanıdır. Dolayısı ile bunları bugün konuşmayacağız da ne zaman konuşacağız? 23 yılın mutlu sarhoşluğunu ne zaman konuşalım? 31 Mart seçimleri sonrası sosyal medya da enteresan paylaşımlar dolaşıyor. Yok efendim Ak Partiye oy vermemekle vatanı satıyorlarmış. Siyasetle veya siyasi tercih yapmakla vatan falan satılmaz. Asıl iki yüzlü, dün bir türlü ve bugün bir türlü konuşmak kendinden uzaklaştırır. Son zamanlarda Sayın Erdoğan’da vatandaş bunu görmüştür. Hele emekli ile alay eder gibi bir ayda üç sefer farklı kararlar vermesi güvenirliğini sarsmıştır.
Vatandaş eğri büğrü yere gitmeden dersini vermiştir. Buna bakarak nerede yanlış yaptık diye bunu değerlendirmek gerekirken, üç kuruşa vatanını satacak kadar değilim lafı yapmak kadar saçmalık olamaz. Dolayısı ile Ak Parti artık on yıl öncesine dönmek zorundadır.
Vatandaş gidecek başka parti bulamadığı için ekserisi sandığa oy atmaya gitmedi. Bir kısımda mecbur kaldığı için Yeniden Refah partisine oy vererek % 6 çıkardı. Bu partiye verilen oylar ise tamamen Ak Parti oylarıdır.
Vatandaşın ayağının altına altın döşesen, cebine dokunup boşaltırsan inan siyaset ve parti tanımaz. Adamın cebinde ekmek parası yok ise siz nasıl vatanın satılmasından bahsedeceksiniz. Yaptığınız güzel işler vatandaşa dokunması lazım ki size dokunmasın.
Eski model bir arabam var, sigorta yaptıracağım, inanın yıllık sigortası 9.700 TL. aldığın maaşın nerede ise üçte ikisini buraya verirsen bir ay ne yeyip ne içeceksinde, sen vatan satılmasından bahsediyorsun? Vatanı güzel idare ederken benim cebimide boşaltmayacaksın.
İyi bir idare hem ülkesine ve hemde vatandaşına sahip çıkarak vatandaşını refah içerisinde yaşatmaktır. Belediye seçimlerinde her ne kadar CHP birinci olsa da il genel meclisinde ülke genelinde yine Cumhur ittifakı birinci durumdadır.
Ülke genelinde CHP din karşıtlığı ve terörle paslaşması bitmediği sürece ülkede CHP iktidara gelmesi mümkün değildir. Eğer Ak Parti on yıl öncesine dönerek siyaset yapar ekonomide vatandaşını da rahatlatırsa eski durumuna dönmesi mümkündür.
Seçilmişlerden parti idarecilerine ve Erdoğan kendisine çeki düzen vermelidir. Bakın Aksaray’da dört sefer vekil olmuş Cengiz Aydoğdu kendi beldesinde bir seçim kazanmamış ve hatta doğru dürüst beldesini ziyaret etmemiş bir kişi ile siyasete devam edersen sonuç bu.
Aksaray’da yüzde yetmiş aldığın genel seçimde merkezde % 38’e düşmüşsün, diğer ilçe ve beldelerde ise ilçelerde üç ilçe almışın. Beldelerde ise 14 beldeden 2 belde almışın. Bunun neresi başarı da başarı kutluyorsun, buna kim inanır kim mutlu olur?
Sayın Cumhurbaşkanı öncelikle emekli, ekonomik durumu iyi olmayan insanların refahını düzeltmesi lazım. Seçim zamanlarında seçime yönelik vatandaşı aldatıp yanlış yönlendirmeyeceksin. İsveç Natoya alınmayacak deyipte öyle veya böyle almayacaksın.
Mısır ile ipleri gerip her türlü sözü söyleyip tekrar gidip Mısır’ın koltuğuna girmeyeceksin. Filistin ile ilgili bağırıp çağırmakla ne yaptın buna bakmak lazım. Faizi bir rakama indireceğiz diye yüklenip % 55 çıkarmayacaksın. Faiz haram deyip banka promosyonlarını artırdık diye vatandaşı faize yönlendirmeyeceksin vereceksin maaş zammını.
Vergi affı diye her yıl af çıkarıp belli zenginlerin trilyon borçlarını her yıl af ederek bunun faturasını dar gelirliye yüklemeyeceksin. Aksaray’a gelişinizde binlerce polis taşındı bunlar birer masraf asgariye indirerek lüzumsuz masrafların faturasını garibana yüklemeyeceksin. Devletin üst kesiminin savurganlığını ve yönetim kurulu maaşlarını azaltarak müsrüflüğe son vereceksin ve ekonomiyi kontrol altına alacaksın.
Elbet de ülkede güzel işlerde oldu, ama biz güzelin dışında kendimize dokunanı görürüz, bunları telafi edeceksiniz. Yoksa sonunuz Anavatan partisine dönerek, yeni oluşumlara yol vermek durumunda kalırsınız. Zaten yeni olumlu nitelikte oluşum olsa idi vatandaş oraya giderdi. Kimse kendisine pay çıkarmasın seçimin galibi yok, seçimin galibi vatandaştır.