Türk’ün ateşle imtihanı
07 Ocak 2024, Pazar 19:02Mustafa Kemal hakkındaki idam fetvasını, Şeyhülislam Mustafa Sabri kaleme almıştı. Osmanlı Meclisinde Tokat mebusu olarak Damat Ferit Hükümetinin en has kişisiydi. İngiliz Muhipleri (Sevenleri, Dostları) Cemiyeti'nin kurucularındandı. Anadolu'daki direnişi kırmak için İngilizler tarafından icat edilen İslam Teali Cemiyeti'nin de kurucularındandı. Kuvay-ı Milliye'den nefret ediyordu, onlara “Kudurmuş Haydutlar” diyordu.
“Mustafa Kemal ve Ankara Hükümeti kahpedir” diyordu.
“Yunan ordusu halifenin ordusudur, asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara'dadır” diyordu. Kuvay-ı Milliye'nin yanında saf tutan Denizli, Isparta, Uşak, Antalya, Sinop müftülerini görevlerinden azletti. Ankara müftüsü Börekçizade Rıfat için idam fermanı çıkarttı. İzmir'deki Yunan Yüksek Komiserliği'ne teklifte bulundu ve “Mustafa Kemal'in pençesinden kurtulmak için Batı Anadolu'da sizin kontrolünüzde özerk hükümet kuralım” dedi. Atina'ya iletildi, Yunan başbakanıGunaris teklifi inceledi, “Kendi milletini satan bu tür hainlere ihtiyacımız yok” dedi ve reddetti.
Bu haysiyetsiz adam, Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanınca, İngiliz gemisiyle kaçtı, Yunanistan'a sığındı. Atina'da “Yarın” adıyla gazete çıkardı. O gazeteye 1927 senesinde,
“Allah'ın huzurunda Türklükten istifa ediyorum, tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme, beni Türk milletinden addetme” diye makale yazdı.
“Elimden gelse bütün Türkleri Arap yaparım, bunların vaktiyle Araplaşmadığına eseflenirim” diye yazdı.
Hilafetin yeniden kurulması için Papa'ya mektup göndererek, İslamiyet adına Vatikan'dan yardım istedi.
Yunanistan kovdu, Suudi Arabistan'a geçti.
En son Mısır'a yerleşti ve 1954’de orada can verdi.
Bu hainin adı Tokat’ta bir İmam Hatip Lisesine verildi iyimi!.. (Gösterilen yoğun tepkiler üzerine Kasım 2017’de değiştirildi ve bir Şehidimizin adı verildi.)
Türk'e , Atatürk'e küfret, Yunanlılar ile kanka ol ve bir gün kahraman ilan edil!...
Adına okul açılsın. Devletin en üst tabakası ziyaret etsin. Bu devletin adı da Türkiye olsun. Seyyid Abdülkadir, Şeyh Sait, Seyit Rıza ve daha nicelerine de aynı yol açılsın!
Eşi ve kendisi için ayırdığı kefen parasını bile son kuruşuna kadar milli mücadele için harcayan Ankara Müftüsü Rıfat Beyi kimse anmasın, bilmesin baştacı etmesin.
Denizli Müftüsü iken Yunanlılar İzmir’i işgal edince derhal halkı toplayıp miting yapan ve ‘’İşgal edilen memleket halkının silaha sarılması dini bir görevdir.’’ diye fetva vererek halkı ayaklandıran, Ege de milli mücadelenin tunçtan kalesi olan Ahmet Hulusi Efendiyi bilmeyelim, adını Ege’ nin dağlarına taşlarına yazmayalım ama Şeyh Sait’in adını yollara, köprülere verelim!..
Bu durumu içine sindiren bir Türk çocuğu var mı? Gerçi sindirmeseniz ne olacak? Gerçekleri okuyup anlamaya ihtiyaç duyacak mısınız? En azılı düşmanlarınızı baş tacı etmeniz için uğraşan provakatörlere ses çıkartabilecek misiniz? Ey Türk Gençliği, bu senin ateşle imtihanındır. Yanacak mısın? Yoksa atalarına layık bir nesil olarak güçlenip düşmanlarını yakacak mısın?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.