YARATICILIK

Herkesin aynı şeye bakıp farklı şeyler görmesine yaratıcılık denir. Neden çoğumuz yaratıcı değiliz. Neden zihin gücümüzün ufak bir bölümünü değerlendiriyoruz. Bir çok şeye siyah beyaz olarak bakarız. Ama yaşam sadece siyah beyaz renklerden oluşmuyor. Yaratıcılığımız attığı ölçüde hayattan aldığımız doyum artacaktır. Yaratıcılığın hayatta kullanılmayacağı yer yoktur.

Yeni fikirler bulmak için bir şeyi gerçekten istemelisin. İstediğin şeye sahip olacağına inanmalısın gelirini artırabileceğine inanıyorsan yapabilirsin. Seyahate çıkmak istiyorsan çıkabilirsin. Hiçbir duruma imkansız diye yaklaşmamak gerekir. Yaratıcı zeka bir problemle karşılaşıldığında ortaya çıkan bir davranış biçimidir. Dahice fikirler bulmak için yüksek bir zeka seviyesine sahip olmak gerekmez. Ne kadar fikir üretirsek içlerinden işe yarayan fikirlerin çıkma ihtimali o derece yüksektir. Yaratıcı zeka her zaman kullanmamıza hazırdır. Gerginlik stres ve korku, yaratıcı düşüncelerin akmasını engeller.

Yaratıcı fikirleri. Sizi bulunduğunuz yerden gitmek istediğiniz yere götürür. Madalyonun bir yüzü yaratıcı düşünce ise diğer yüzü yaratıcı düşüncenin hayata geçirilmesidir. 100 tane fikir ile ilgili bir şey yapamamaktansa bir tane fikir bulup bunu uygulamaya geçirmek daha iyidir.

İnsanların giderilmeyen ihtiyaçları ve çözülmeyen problemleri oldukça yaratıcılığımızı kullanıp ileriye gitme fırsatları yaratır. İsiniz düzlüğe çıkarırken bütçenizi toparlamaya çalışırken, insanlarla tanışırken ihtiyacımız olan en önemli farkın yaratıcılığımız kullanmaktan geçtiğini görüyoruz.

Neden işler yolunda gitmeyince bir çoğumuz durup düşünmeyi ve hatalarımızı kabullenmeyi reddedip hemen suçlayacak birini ararız. Nerede kaldı yaratıcılığımız.

İŞ İLANI

Bir iş yeri eleman aramaktadır. Binanın girişindeki katındaki ofisin penceresine bir ilan asarlar. “Eleman aranıyor” daktilo yazabilen ve bilgisayar kullanabilen dilini dışında bir dil daha bilen bir eleman arıyoruz. Başvurmak için çekinmeyin müessemizde herkes için fırsat eşitliği var.

Olanı gören bir köpek dışarı çıkmakta olan birini kollayıp şirketin açılan kapısından içeri girer. Danışmada ki görevli bayan tam köpeği çıkarmak için yerinden kalkarken köpek ilanın altına gidip kafasını sallayarak bunu istiyorum anlamında hafif bir ses çıkarır. Köpeğin işe başvurmak istediğini anlayan görevli şaşkınlığının geçmesinden sonra köpeği insan kaynakları yöneticisinin odasına götürür. Köpek içeri girer ve müdür odasında ki misafir sandalyesine sıçrayarak oturur. Müdüre işe başvuru için geldiğini anlatmak istercesine camda ki iş ilanını kafası ile işaret eder. Müdür şaşkınlıktan nerdeyse dilini yutacaktır. Sempatik bir ses tonuyla harika görünüyorsunuz ama sizi işe alamayız. Bize daktilo kullanabilen bir eleman gerekli der. Köpek sandalyeden atlayarak oradaki masada duran bir daktilonun başına geçer ve dört dörtlük bir iş başvuru dilekçesi yazarak müdüre getirir. Müdür şaşırır ama kendini toparlayarak ikinci bahanesini söyler. Evet ama biz aynı zamanda iyi bilgisayar kullanabilen birini istiyoruz.

Köpek kalkar, yine masanın üstünde duran bilgisayarı açıp internete bağlanır. Rakip şirketin veri tabanına girer çok gizli Excel dosyalarını bilgisayara indirip çıktı alır. Sonra tekrar yerine oturur. Müdür bir köpeğin bunları yapabilmesine hayretler içerisindedir. Bu sefer evet görüyorum ki siz çok akıllı ve çok yeteneklisiniz ne var ki köpeksiniz.

Köpek aşağıya zıplar ve iş ilanın altına giderek ön patisiyle “Başvurmaktan çekinmeyin müessemizde herkese fırsat eşitliği vardır” ibaresini gösterir. Müdür son kozunu oynar ve derki evet ama ilana başvuran elemanın ana dilinin yanında bir dil daha bilmesi gerektiğini söylüyor. Köpek müdüre sakin bir şekilde döner .

Miyavvv.

Bu bir yaratıcılık değimlidir.