AKSARAY’DA ESKİ EKİMLER -3-
10 Ekim 2019, Perşembe 09:301926 Ekim’in 27’sinde yayımlanan gazetedeki “Kasaba Havadisleri” başlığı altındaki haberler de oldukça ilgi çekicidir. Daha önce de yazdığım gibi buradaki kısa haberlerin bazıları ciddi bir araştırmayı hak ediyor. Elbette bunun için emek vermek gerekiyor. Görüyorum ki araştırmacılığı kolay sanan, iki kitap okuyunca, birkaç eski fotoğraf bulunca kendisini “tarihçi(!)” zannedenler var. Tarihçi olmak o kadar kolay mı? Ben daha kendime bir gün olsun tarihçi diyemedim. Tarih araştırmacısı diyorum. Tarihçilik ustalık gibidir. Çırak olmadan, kalfalık yapmadan ustalık taslayanlar rezil ü rüsva olurlar.
Evet, 1926 Ekim sonundaki gazetede bahsi geçen haberleri aşağıda paylaşıyorum.
“Kasaba Havadisleri”
Dakik Fabrikası işlemesi merasimi Cumhuriyet Bayramı’nda yapılacağı anlaşılmıştır. Biran evvel kemaline geceli gündüzlü mesai ibraz buyuran Azm-i Milli Şirkeri Heyet-i İdaresi Reis-i Alisi mebus-u muhteremimiz Vehbi Bey Efendi’ye çok teşekkürler ederiz.
- Koçhisar Kaymakamı Mustafa Bey ve Jandarma Kumandanı Hasan Basri Bey köy yolları üzerinde kemal-i faaliyetle çalışıyorlar. Seymen namındaki köy civarında mühim bir bataklık üzerinde imtidadlı bir şose yaptırmışlar. O civarın sekiz on köyü halkını tahmil gayri-i kabul müşkilattan kurtarmışlardır. Arapsun Kaymakamı Ferit Bey ve Jandarma Kumandanı Ali Kemal Bey de Aksaray-Arapsun yolunu muntazaman yaptırmış, araba ve otomobillerin geçirilmesi merasimini icra etmekle beraber kış mevsimlerinde de zahmetsizce geçmelerine çalışmaktadır. Silindir? barajı yapılıyor.
- Belediye reisimiz Kuddusi Bey fabrikanın önünden geçen caddeyi hitama erdirmiştir.
- Belediye doktorumuz hâzık operatörlerden Mehmet Said Bey hükümet ve hükümet tabibimiz dahiliye hastalıkları mütehassıs ve vilayetimizin iftiharla karşıladığı münevver öz evladından Tahsin Bey bu hafta içinde gelerek vazifelerine başlamışlardır. Kendilerine hoş geldiniz der ve çok muvafık olmalarını dileriz.
- Münhal bulunan Arapsun Hükümet tababetine 341 mezunlarından kura ile Doktor Mehmet Semsettin Bey’in tayin kılınmış olduğu haber alınmıştır.
- Vali Ziya Bey Efendi Vilayet Baş Mühendisi Galip Bey’irefakatlarına alarak pazar günü Eşmekaya ve Sultanhanı bataklıkları üzerinde yapılmakta olan şoseyi teftiş için azimet, pazartesi avdet etmişlerdir. Eşmekaya bataklığının taş ferşiyatı hitama erdirdiği Sultanhanı bataklığı üzerinde de gayretle kaldırım ve şose ferşiyatı yaptığını iki güne kadar silindir gönderileceğini ve nihayet on beş güne kadar biteceğini kondüktör Nurettin Efendi’nin gayret ve mesaisinden pek memnun kaldıklarını ve yalnız jandarmanın uhdesine tevdi’ edilen köy yollarına hâlâ başlanmamış ve karakol kumandanlığına alelade bir havale ile iktifa edilmiş olduğunu teessürle beyan buyurulmuştur.
SAYI 3 (3 Teşrinisani 1926)
S.3, s.2. Kasaba’da Cumhuriyet Bayramı’nın Mübareklenmesi
“Teşrinievvelin yirmi dokuzuncu cuma günü cumhuriyet bayramı olduğundan birkaç gün evvel hazırlanan bir program üzerine merkez vilayette pek parlak resm-i kabul yapılmıştır. İkişer kol nizamında olarak her tarafından gelen jandarma tazim müfrezesi ve mektepleri hükumet konağı önünde belli edilmiş yerlerine dizildiler. Hususiyle ana mektebi müdürü Mürüvvet Hanım’ın himmet ve gayretleriyle mini mini yavrucakları hep bir renkte hep bir biçimde olan vişneçürüğü renkli ve beyaz yaka ve kurdelalı elbiseleri, ellerindeki yine beyaz kurdelalı bayrakları o kadar güzel tertib ve tanzim edilmişti ki her biri gönül alıcı birer çiçek demetine benziyordu. Herkes yerini alır almaz vali beyefendi rüesa-yı memurin, mülkiye ve askeriye resmi elbiselerini giyinmiş oldukları halde hükumet konağından dışarı çıkarak mekteplilere kıtâta selam verip kendileri için boş kalmış yerde durdular. Bir müddet İstiklal ve Cumhuriyet marşlarını hürmet ve hassasiyet ile dinledikten sonra ana mektebinden Mehmet Efendi çıkarak Türk yavrusu olduğunu bir küçük asker ruhunu ve fakat pek büyük olan Türk kanını taşıdığını, sevimli mini mini ağzıyla öyle söyleyişle söyledi ki herkesi titretti. Sonra bir numaralı kız mektebinden Mediha Hanım çıktı. O da değme hanımlara değil erkeklerin bile söyleyemeyeceği tavır ve edayla cumhuriyeti öyle mübarekledi ki sevinçten ağlamamak kabil değildi.