ÖMRÜMÜZ
10 Temmuz 2019, Çarşamba 10:03Ömür dediğin nedir ki ? sabahında doğduğumuz, akşamında öldüğümüz bir gün kadar kısadır. Bir nefes sıhhat tüm zenginliklere bedeldir. İnsanoğlu dünyaya gelir, bir süre yaşadıktan sonra göçer gider. Yeryüzündeki ömür sayılı ve kısıtlıdır. Kötülüğe sapmayarak iyilikte saadet gösterenler dünya sahnesinden iyi bir deneyimle gelip göçerler. Ölüm şeref kapılarını açar, hasret ateşini söndürür. Bu sebepledir ki insan öldüğü zaman sevilir. İnsan için iki büyük meziyet vardır, biri kalem, diğeri kılıç sahibi olmaktır. Bu iki meziyetten hiç birine sahip olmayan birisi ölürse öldüğüne üzülme.
Zamansız ölen insan tadına doyulmayan yemeğe benzer, fazla yaşayan insanda her gün yenen baklava, böreğe benzer. Vaktinde gelen ölüme şükür demek gerekir.
Taşıdığımız hayatı biz ölenlerden aldık, onu bize takip edeceklere, bizimkinden daha iyi olarak teslim etmeliyiz. Kimyacı keder ve minnet içinde ölmüş ahmak kimse viranede define bulmuş. Dünya bu kimini güldürür, kimini öldürür.
Nazik vücudumuzu bağrına çekecek olan toprağa korkulu gözle baktığımızdan, hakikatte görme kabiliyetinden mahrum amalarız. Sen anılması güzel olan bir söz ol, çünkü insan kendini hakkında söylenen güzel sözden ibarettir. Kainatın merkezin yerin altında değil üstündedir. Dünya vefasızlıktır, verdiğini geri alır. İman kuvvetli olanın aklı bozulmaz. Allah’ın yardımına mazhar olan kullardan olalım. Kalbimizi boş şeylerle değil de Kuranın nuru ile aydınlatalım. Ölümün bir köprü olup dosta dosta kavuşturduğunu unutmayalım.
Her şeyi bu kadar dert etme ey gönül, zirane bu dert kalır, nede bu ömür, yaşantımızda dört türlü ölüm vardır.
Beyaz ölüm : Açlık, Siyah ölüm : Halkın ezanına sabır, Kırmızı ölüm : Nefse karşı koymak, Yeşil ölüm : Dünya süsünü terk etmek.
Uyurken ölürsek rahmetini, ayakta ölürsek merhametini bizlerden esirgeme Allah’ım.