RUHUMUZU KORUYALIM
17 Eylül 2020, Perşembe 10:30Kul olmanın şuuruna erebilmek çok basit gibi duruyor ama galiba en zor şey. Kazandıklarımızın sevinci yerine kazamadıklarımızın acısını hep yaşarız. Nefsimiz dünya kapısında, kalbimiz ahiret kapısında, özümüz ve ruhumuz doğruluk kapısında bulunmalıdır. Hayat okulunda derslere katılmadan mevzun olamayız. Yaşam sevincimizin azalması hayata güvensizlikten kaynaklanır. Hayat bize sadece bir ayna işlevi görür. Kendimizden uzaklaştığımız zaman kalbimizden uzaklaşmış oluruz. Kalbimizden uzaklaştığımız zamanda Allah’ın sevgisinden uzaklaşmış oluruz.
Allah’ın bizden istediği tek şey yaşam sevinci içinde olmamızdır. Allah insanı hangi eve yerleştirirse yerleştirsin kendisi de oraya yerleşir. Tanrıyı göklerde aramak neden? Tanrı her insanın yüreğinde zaten. Acılar tanrıdan gelen bir ceza değil acı gelişmektir. Hiçbir padişah kölesi ile tahta oturmaz ama Allah kulu ile aynı tahta oturur.
Allah’ın bize verdiği ruh hastalanmaz, soğukta donmaz rüzgarda uçmaz ateşte yanmaz, özetle ruhumuz ölmez. Ölüm anında ruh bedenden ayrılmaz beden ruhtan ayrılır. Ruh beynimiz içinde değil, beynimiz ruhumuzun içindedir. Beynimiz sayesinde verdiğimiz karalarla özgürüz ruh hali bir zaman hasta olmaz. Ruhumuzun genç ve sağlıklı kalabilmesi için geçmişimizle barışık olabilmeliyiz. Gelecek kaygılarına son vermeliyiz. Neden, niçin sorularını bırakmalıyız, ve kendimiz olmalıyız. İhtirasların göz testisi dolmaz.
Bahçemizdeki kötü kokan çiçeğe su verir gibi sürekli acı geçmişimizi sulamaya devam etmemeliyiz. Eski defterleri kapatıp zihin bahçesindeki güzel kokulu çiçekleri ve mutluluğu hatırlayıp onları sulamalıyız. Dinimizde hak konusu değil af konusu vardır. Allah her yaptığımı sebeple yaparım der. Toprağın kazma darbesinden şikayeti yoktur. Kazılıp havalandığı için mutludur.
Cehennem odun olayıdır. Hislerimizle onu ateşlemeyelim, nefsin isteklerini izlemeyelim. Beden semirdikçe ruh güçsüzleşir. Cennet dünyada mutlu olmayanların yeridir. Cehennem azaldıkça cennet çoğalır. Karanlıklarımızı aydınlatalım. Umulmadık kapıların açılmasını sabırla bekleyelim. “Bazen bitmeyen dertler yağmur olup üstümüze yağar ama rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra doğar” diyor Mevlana.
Ömrün sırrı meçhul levhasız, işaretsiz, bir gün kapımız çalınır zamansız ve davetsiz. Bütün gösterilen çabalarımız dünyadan güzel yolculukla ahirete kavuşmamızdır. İnşallah dualarımız kabul olur. İstediklerimiz bir kez daha çıkarlar dünyasını, kim tutacak peşimizden düşündük mü hiç yasımızı.
Bütün dostlarıma her güzelliği içinde barındıran yaşam diliyorum.
Sevgilerimle.