Üzüntülü günler
09 Kasım 2020, Pazartesi 10:28Her güne acı bir haberle uyanıp güne başlamak sırtımıza yüklenmiş ağır bir yükü taşımaktır. Bu dünyada olan hiçbir şey nedensiz değildir. Yalnızca bu nedenlerin farkına varamıyoruz. Dünya düzeni içinde güven duyulmayan tek canlı insanoğludur. Hata yapmak insanlara tekrar etmekte aptallara mahsus oldu. Bu nedenle insan olarak ölünceye kadar ikaz şırıngasına muhtacız, insanı ancak kendi nefsi harcar.
Virüs illetinden kurtulmadan deprem olayı ile çok kardeşlerimizi kaybettik. Acı içinde kıvranan insanların dertlerine ortak olamamak perişan ediyor bizleri. Bir insan nerede olursa olsun diğerlerinden ne kadar uzakta olursa olsun, bilincinin bir yerinde aynı gizli tohumu taşıyor. Şifalar her zaman paylaşımdadır, acıya ortak olmaktadır.
Dünya ve hayatın şartları değişiyor. Yaşayan yargıladığını, yaşatan yaşattığını yaşamadan ölmüyor. İnsanoğlundaki bitmeyen arayış, kendi arayışı sebebiyledir. İnsan acı çekmeden, yanmadan ışık vermez. Acı çekmeyen olgunlaşamaz. En büyük tabip kalbimizde, en gelişmiş eczane ise beynimizdedir. Kendisini sevmeyen bir insanın kendisiyle yaşamak zorunda olması kadar büyük mahkumiyet yok bu dünyada. Başkasında olanın değil kendimizde olanın peşine düşsek içimizdeki tek hazine değil sonsuz hazineler görürüz. Hayatımızdaki ne ise beynimizdeki bağlantı ona göre oluşuyor. Dünyada servet sahibi olmak rüyada define bulmaya benziyor. Yaşantımız herkese eşit derecede akrabadır. Oturursak değil yol alırsak manzaramız değişir. Kainat insanlara ayna olmak için yaratılmadı mı? Allah’ın bizden istediği tek şey yaşam sevinci içinde olmamızdır. Bu kadar acılarla dolu bir yaşantıda nasıl sevinç içinde olunur?
Tanrı bize sıkıntı vermekle tozumuzu, kirimizi alıyor. Ne için kederleniyoruz. İnsanlar temiz kalpli ve duyarlı ise neden dünya temiz bir yer değildir?
Binlerce kişi hayırlarla anılmayı ister, binlerce kişide lanete kendini siper eder. İnançla şüphe gece ile gündüz gibidir. İnsanlara teşekkür Allah’ımıza da şükür etmeliyiz. Ortak şeyleri ruhumuzla paylaştırıyor. İnsan olarak her acının her zorluğun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Beyinlerimizi kemiren çelişkili düşüncelerimizin dilimize vurduğu kilidi uzun süre çözemiyoruz. Duygusal dünyamdaki çatların üzerini kalın bir perde ile örtüyorum. Beynimiz sayesinde verdiğimiz kararlarla özgürüz. Hile gördüğümüz kişilerden uzaklaşarak huzura kavuşuyoruz. Bizlere bu güçleri veren Allah’ımıza bin kere hamd ediyoruz. Düşüncelerimiz ağaçlar gibidir. Meraksız büyümezler. Merakı kuruyan çöle döner. İnsanı ancak kendi nefsi harcar.
Acısız yaşantılar diliyorum.
Sevgilerimle.