HOCALI KATLİAMI
27 Şubat 2019, Çarşamba 09:45Gündem o kadar hızlı değişiyor ki önemli meseleler bile hatırlanmaz ya da konuşulmaz oluyor. Hele de insanımızın gündeminde bazı tarihî hadiseler hiç olmuyor. Bunlardan birisi de 1992’de yaşanan Hocalı Katliamıdır.Uzun yazıların okunmadığını bildiğim için 613 sivilin katledildiği Hocalı katliamı hakkında kısa bir yazı kaleme alacağım.
25 Şubat 1992'de Rusya'nın desteğiyle Ermenistan birlikleri Hocalı'ya saldırdı. 26 Şubat günü o dönem 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı'datam 613 kişi katledildi. Bunların 106'sı kadın, 70'i yaşlı ve 63'ü çocuktu ve katledilen 613 kişi Azerbaycan Türkü idi. Bu sıradan bir ölüm de değildi. Akıllara durgunluk verecek işkencelerle öldürülenler haricinde 150 kişi de esir alındı. Bu esirlerin de akıbeti meçhuldür.
Anadolu Ajansı’nın bir haberinde yeni bilgiler var. Katliamın 27. Yılında Azerbaycan Askeri Savcılığı'nın, Ermenilerin 26 Şubat 1992'de gerçekleştirdiği Hocalı Katliamı'yla ilgili soruşturma dosyası olayın vahametini bir daha gözler önüne serdi. Elbette bu katliamı görmek ve bilmek isteyenler yine olacak. Ama bırakınız Türk olmayı insan olanlar bu katliamda canını kaybedenleri, sağ kurtulduğuna sevinip sevinemediğini dahi bilemediğimiz insanları hatırlayıp tarihten ders çıkarmalıdır. Vicdanları yerinde duruyor mu diye muhasebe yapmalıdır.
AA'nın mezkur haberine göre katliamdan kurtulmayı başaran 2 bin 213 kişinin soruşturma dosyasındaki ifadesi, 800'den fazla ekspertiz raporu ve diğer kaynaklardan edinilen bilgiler, Ermenilerin sadece işgalle yetinmediğini, sivilleri toplu şekilde katlettiğini kanıtlıyor.
Bu haberde dikkatlerden asla kaçmaması gereken bir husus bulunmaktadır. Bu da soruşturma dosyasında Hocalı katliamını yapan Ermenistan ordusu subaylarının yanı sıra, Sovyet ordusunun o zaman bölgede bulunan 366. Motorize Alayı'nın çoğu Ermeni kökenli 38 üst düzey subayının da isimleridir.
Hocalı’ya neden saldırdılar diye merak edenler için özetlemek gerekirse; Ermeniler, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek istiyorlardı. SSCB ordusunun o zaman Hankendi'de bulunan 366. Motorize Alayı'nın da yardımıyla üç koldan saldıran Ermeniler kış ayında, Şubat’ın sonlarında saldırdı.
613 kişiyi katlettikleri gibi işkence etmeyi de fırsat bildiler. Adli tıp muayenelerinde ne kadar zalimlik varsa görülmüştür. Bunların yanında bu katliama şahit olanların ifadeleri çok önemlidir. Kafa derisinin soyulması, kurak, burun, cinsel organlarının kesilmesi, gözlerin çıkartılması gibi kadın, yaşlı ve çocuk ayrımı yapılmaksızın akıl almaz işkencelerin yapıldığını şahitler ifade etmektedirler. Bazıları “şahitlerin ifadelerinin doğru olup olmadığını nereden bileceğiz?” diyebilir. Tarih gayet yakındır ve 27 yıl önceki bu katliama ait fotoğraflar ortadadır. İşkence yapanlardan bazılarının itirafları da ayrıca değerlendirilmelidir.
'Askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Başından sinesinden ve karnından derisini soydum!' Bu itiraflar Ermeni Doktor ZoriBalayan'a aittir. Ve bu cani yaptıklarını yazdığı kitapta anlatmıştır. Mesleği görünürde doktorluk vahşi ve de cani bu mahluk tek çocukla yetinmemiş ve üç çocuk üzerinde daha uygulamıştır.“Ruhumuzun Canlanması” adlı kitabında yaptığı bu caniliği de yazmıştır. Bu kitaptan minik bir alıntı yapıp yazımı tamamlıyorum. Derdimiz Ermeni düşmanlığı değildir elbette. Ama Türk’e neleri kimlerin yaptığını da bilelim istiyorum. Evet cani doktorun yazdığı aynen şöyledir:
"Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur, çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu”.