ABAYLAR
Aksaray
24 August, 2025, Sunday

TÂCÜ’T-TEVÂRÎH İSİMLİ ESERDE SOMUNCU BABA

20 December 2019, Friday 08:50

            Ahmet Kuşsan ile ortak hazırladığımız kitap yakında okurlarla buluşacak. Çalışmamızda tabakatların tamamına ulaşmaya gayret ettik. TÂCÜ’T-TEVÂRÎH’in yazarı Hoca Sadettin’dir. Osmanlı Şeyhülislâmı olarak görev yapmış olan müellif Hoca Sadettin Efendi, aynı zamanda bir Osmanlı tarihçisidir.

            Şeyhülislâm Efendi, 992/1584 yıllarında yazmış olduğu bu eserinde, kendinden evvelkilerden alıntılar yapmış ve bu alıntıları kendi cümleleri ile yeniden yorumlamıştır.

            Somuncu Baba’nın Hızır (a.s.) ile olan yarenliği söylentisine “Allah bilir ya, Somuncu Baba sanı ile tanınan Hamid-i Kayserî’nin Hızır aleyhi’s-selâmla sohbetlerde bulunduğu söylenir” cümlesi ile temkinli yaklaşan Şeyhülislâm Efendi, duyduğu herşeyi koşulsuz inanıp kabul eden bir araştırmacı kimliği çizmemektedir.

            Somuncu Baba’nın Hızır (a.s.) ile olan yarenliği söylentisine temkinli yaklaşan Şeyhülislâm Efendi, Somuncu Baba’nın kabr-i şerifinin bulunduğu yer ve durumu konusunda “... Ama halkın kendisine aşırı ilgi gösterdiğine tanık olunca, ıssız köşede yaşama ilkesinin sarsıldığına inanarak yurdunu bırakıp Aksaray’a gitti ve orada öldü. Nurlar içinde parıldayan kabri bu kasabadadır” cümleleri ile de kendinden emindir.

TÂCÜ’T-TEVÂRÎH’te Somuncu Baba hakkında yazılanları aşağıya alıyorum.

MUSA OĞLU KAYSERİLİ ŞEYH HAMİD

            Son dönemde yetişen büyük şeyhlerden biridir. Gizli ve belli bütün bilgileri özünde toplamış olduğundan, onun temiz uyarıları toplum için övülecek nitelikte idi. Apaçık keramet sahibi ve ulu duraklara ulaşmış bir kimseydi. İlk önceleri Bursa’da yerleşmişti. Ekmek satıcılığı ile geçimini sağlıyordu. İki lokma ekmek için aşağılıkların minnetin katlanmayıp kanaat pazarında etmekli bazar eyler idi. Güzel tutumuyla da alıcılarının tava getirirdi. Bu nedenle soylu kişiler olsun, sade insanlar olsun onun çevresine yığılıyorlardı. Molla Fenârî onun, çoğu kez üstünlükler aşılayan konuşmalarına katılır, rûhânî sohbetler eylerdi. Yıldırım Han Ulu Camii yaptırdığı zaman Şeyh’i, vâz ve nasihatte bulunması için görevlendirdi. Şeyh, Ulü’l-Emr’e boyun eğerek birkaç kez vâzda bulundu. Ama halkın kendisine aşırı ilgi gösterdiğine tanık olunca, ıssız köşede yaşama ilkesinin sarsıldığına inanarak yurdunu bırakıp Aksaray’a gitti ve orada öldü. Nurlar içinde parıldayan kabri bu kasabadadır. Hâce Aliyy-i Erdebilî’nin eğitiminden geçmiştir. Allah bilir ya, Somuncu Baba sanı ile tanınan Hamid-i Kayserî’nin Hızır aleyhi’s-selâmla sohbetlerde bulunduğu söylenir.