Mümin bile kötülükleri hoş görülmezken, suç işleyince cezalandırılırken, kâfirin kötülükleri hiç hoş görülür mü? Kâfir, insan olarak Müslümandan farksızdır, ırk yönüyle üstünlük yoktur; ama küfrü ve kötülükleri yönüyle çok fark vardır, hoş görülemez. Önce, insan olarak kâfirlerin dindeki yerini bildirelim. Birkaç hadis-i şerif meali: (Bütün insanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir.) [İbni Lal] (Arabın Acem’e, [Arap olmayana] Acem’in Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.) [İbniNeccar] (Kâfir de olsalar, komşuya, misafire ve ana babaya ikram et! Kâfir de olsa, dilenciyi reddetme!) [Ç. Y. Güzin] İnsan olarak kâfirler bu manalarda hoş görülür. Yoksa küfürleri ve suçları hoş görülmez. Onları sevmek, onlarla dostluk kurmak haramdır. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir: (Allah’a ve kıyamet gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabaları da olsa, Allah’ın ve Resulünün düşmanlarını sevmezler.) [Mücadele 22] (Ey iman edenler, benim de, sizin de düşmanınız olanları [müşrikleri] dost edinmeyin! Onlar, size gelen gerçeği [Kur’an-ı kerimi] inkâr etmişken onlara sevgi besliyorsunuz [Resulün gizlediği sırrı veriyorsunuz];oysa onlar, Rabbiniz olan Allah’a inandığınızdan dolayı sizi ve Resulü [Mekke’den] çıkarıyorlar. Eğer sizler Benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için [Mekke’den] çıkmışsanız, [onları dost edinemez] onlara sevgi gösteremezsiniz [sır veremezsiniz]. Ben, sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. İçinizden, onlara sevgi gösteren, [düşmanı dost edinen] elbette doğru yoldan sapmış olur.) [Mümtehine 1] (Allah’ın düşmanlarını sevmemek, imanın tadını artırır.) [Taberani] (Allah’ı sevmeyen ve Onun düşmanlarını düşman bilmeyen, hakiki iman etmiş olmaz. Müminleri Allah için seveni ve kâfirleri düşman bileni, Allah sever.) [İ. Ahmed] Hazret-i Ömer’e, zeki ve yazısı güzel olan Hireli bir Hristiyan’ı kâtip yapması söylenince, (Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin!) mealindeki âyeti okuyup, (Kâfiri dost edinemem) buyurdu. Hazret-i Ömer, Ebu MuselEşari’ye, (Niçin, bir Müslüman kâtip kullanmıyorsun? (Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin) âyetini işitmedin mi?) dedi. O da, (Dini onun, kâtipliği benim) dedi.Hazret-i Ömer, (Allahüteâlânın hakir ettiğine ikram etme! Onun zelil ettiğini aziz etme! Hristiyan ölürse ne yapacaksan, şimdi onu yap! Hemen o kâfiri değiştir!) buyurdu. (H. S. Vesikaları) Şu halde, yaratılanı yaratandan dolayı hoş gör demek, kâfirleri sevmek demek değildir. İnsan olarak ona iyi davranıp, onu kazanmak, hidayetine vesile olmaya çalışmaktır.
|